Beispiele für die Verwendung von "так что я" im Russischen

<>
Так что я вышла из машины, подошла к номеру, и заглянула. Ben de arabadan çıktım, eve doğru gittim, şöyle bir göz attım.
Так что я выйду замуж за Говарда. İki yıl önce. Yani Howard ile evleneceğim.
Так что я не могу позволить, чтобы вы вышли из магазина с последним экземпляром. Şimdi çıkmazımı anladın mı? Bu mağazadan elinizde son kopya ile çıkıp gitmenize izin veremem.
Она идет на поправку, так что я решил вывезти её на прогулку. Kendisi pek iyi değil, ben de onu biraz evden dışarı çıkarayım dedim.
Я понимал, что мне нужно привлечь их внимание, так что я превратился... İletişim kurmanın bir yolunu bulmak zorunda olduğumu biliyordum, bu yüzden ben de biçim...
Я чувствую себя беспомощной не имея конфиденциальности, так что я меняю это. Ve bende hiç mahremiyetim olmadan kendimi güçsüz hissediyorum, o yüzden bunu değiştiriyorum.
Но боль начала усиливаться, так что я пошел к настоящему доктору. Ama ağrı sorun olmaya başladı, ben de gerçek bir doktora gittim.
Кто-то должен было заплатить за это, так что я убил отца Гаспара. Birisi bunun hesabını sormalıydı, ben de o yüzden Gaspar'ın canavar babasını öldürdüm.
Так что я тоже начал нажимать кнопку. Böylece, ben de düğmeye basmaya başladım.
Этот мужик начал лапать мою грудь, так что я врезала ему по башке его кальяном и свалила. Adam göğsümü avuçladı, ben de kafasına, marpuçla (kafa yapanından) vurdum, ve araçtan indim.
Так что я должен говорить с умом и остроумно. Yani bu zekice ve ilgi çekici bir konuşma olmalı.
Так что я позвонил Сэму и предложил помощь. Bende Sam Axe'ı arayıp, yardım teklif ettim.
Он на крыльце и выглядит злобно. Так что я выйду через черный ход. Kapı girişindeydi ve ciddi kızmış gibiydi bu yüzden arkadan çıksam iyi olur sanırım.
Сейчас у него репетиция с группой, так что я сбежала. Şimdi grup çalışması vardı da, ben de rahat bırakayım dedim.
Так что я пойду и заберу его по-старинке. Öyleyse ben de içeri girip eski usul alırım.
Я его нагулял, так что я свободен. Onu evlilik dışı ilişkiden yaptım, yani bekârım.
Я всегда хотела попробовать потанцевать кантри танцы, так что я забронировала нам места в клубе. Hep yerli halk oyunu denemek istemişimdir, bu yüzden bende bizim için bir kulüpte rezervasyon yaptırdım.
Так что я убедил себя, что всё делал ради нас. Böylece ben de yaptığım her şeyin bizim için olduğuna kendimi inandırdım.
Так что я влез в данные. Ben de bir veri dalışı yaptım.
Так что я подготовил эти вопросы. İşte bu yüzden bu soruları hazırladım.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.