Beispiele für die Verwendung von "что я" im Russischen

<>
"Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу. "Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım.
Я думаю, что я не одинока, когда говорю, что чувствую себя бессильной. Her şey Twitter'da bir haber tweetinde Sahir Abu Namous'un hikâyesini okurken başladı.
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Представьте, после всего, что я пережила, мне все еще снятся кошмары, в которых я теряю свой паспорт, и я просыпаюсь в ужасе. Düşünün, yaşadığım bütün olaylardan sonra hala pasaportumu kaybettiğimi rüyalarımda görüyorum, dehşet içinde uyanıyorum.
Сейчас все мое сопротивление состоит в том, что я держу арабскую книгу в аэропорту. Şimdi en büyük direniş eylemim, bir hava alanında Arapça bir kitabı elimde tutmak haline geldi.
Должна признаться, что я узнала о Чилапе, также как и Айотцинапе из новостей об их погибших, жестоко убитых и исчезнувших людях. Los Rojos suç örgütü üyelerini arayan ve dört gün önce ilçenin yönetimini ele geçiren kişiler en az kişinin daha kaçırılmasından sorumlu.
Потому что я испортила всем вечер? Herkesin gecesini berbat ettiğim için mi?
А поскольку вы все прекрасные и трудолюбивые люди, я скажу вам, что я сделаю. Bu kadar iyi ve çalışkan olduğunuz için, ne yapaağımı söyleyeyim. Bu gece bütün biletler bedava.
То что я ищу в ассистенте, у тебя нет. Neden? Çünkü bir asistanda aradığım özellikler, sende yok.
Это потому, что я здесь с серьезным поручением делового характера. Çünkü buraya iş için önemli bir konu hakkında konuşmak için geldim.
Так что я вышла из машины, подошла к номеру, и заглянула. Ben de arabadan çıktım, eve doğru gittim, şöyle bir göz attım.
И за что я тебе плачу? Sana niye ücret ödüyorum bilmiyorum ki.
Кевин и Нора ухаживали за Мэри, за что я безмерно благодарен. Kevin ve Nora Mary'e bakıyorlar ve ben de bu durumdan çok memnunum.
что я сожгла талисман. Bu yüzden yaktım tılsımı.
Так что я выйду замуж за Говарда. İki yıl önce. Yani Howard ile evleneceğim.
Из всего. что я видел, он крепыш, Кэл. Şimdiye kadar gördüklerime dayanarak sağlam bir çocuk olduğunu söyleyebilirim Cal.
Что я проснусь однажды, а ты стал абсолютно скучным. Bir gün uyandığımda, senin tamamen sıkıcı birine dönüşmen için.
что я видел было похоже на страшный сон. Askeri hastanenin bodrumunda gördüğüm şeyler bir kabus gibiydi.
Не могу поверить, что я тебя слушаю. Hayır, artık söyleyeceğin bir kelimeyi dahi dinlemeyeceğim.
Вот что я упускал в полной относительности. Göreliliği tamamlamam için eksik olan fikir bu.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.