Beispiele für die Verwendung von "что я был" im Russischen

<>
Простите, что я был хорошим гражданином. İyi bir vatandaş olduğum için özür dilerim.
Мистер Женоненавистник сказал, что я был бойфрендом Мидж? Bay Önyargılı Cinsiyetçi benim Midge'in sevgilisi olduğumu mu söyledi?
Никто не сможет доказать, что я был неправ. Benim kayıtları tutmamda sorun var. Hatalı olduğumu kimse kanıtlayamaz.
Думаешь, что я был неправ? Sen de mi yanlış yaptığımı düşünüyorsun?
Ты ровно ведьма, что я был. Sen de en az benim kadar cadısın.
Мне жаль, что я был слеп. Bu kadar kör olduğum için çok üzgünüm.
Позволю себе заметить, что я был богом в гидродинамике. Seni önceden uyarmak isterim, sıvı dinamiklerinde adeta bir tanrıydım.
Люди будут думать, что я был ненормальным. İnsanlar deli olup olmadığımı soracaklar. Oysa tam tersi.
Видишь ли, это забавно, мои прошлые отношения не сложились, потому что я был слишком молод. Biliyor musun, bu tuhaf, çünkü son ilişkim çok genç, kel ve atletik olduğum için yürümedi.
Извини, что я был строг к тебе. Neyse, özür dilerim senin üzerine çok yüklendim.
Случившееся доказывает, что я был прав насчёт Метатрона. Ama bu olanlar Metatron ile ilgili söylediklerimi kanıtlamıyor mu?
Власти решили, что я был не контролируемый. Yetkililer, benim kontrol edilemez olduğuma karar verdiler.
Амаре испугался, потому что я был слишком усталым, и он сбежал. Amare kendini rahat hissetmedi çünkü ameliyatı yapmak için çok yorgundum. Bu yüzden kaçtı.
И ты сказала, что я был наилучшим. Ve sen benimle en iyi seksini yaşadığını söylemiştin.
Когда-то я был рыцарем. А теперь шут. Bir zamanlar şövalyeyken, şimdi bir soytarıyım.
"Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу. "Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım.
Честно говоря, я был в стороне, занимаясь историей пропавшего мальчика. Dürüst olmak gerekirse, kaybolan küçük çocuk yüzünden beni bir kenara ittiler.
Я думаю, что я не одинока, когда говорю, что чувствую себя бессильной. Her şey Twitter'da bir haber tweetinde Sahir Abu Namous'un hikâyesini okurken başladı.
Я был лучшим горнистом два года. İki yıl boyunca baş borazancı bendim.
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.