Beispiele für die Verwendung von "что я сказал" im Russischen

<>
Что я сказал? - Что он мощнее. Az önce, "Daha güçlü" dedin.
Все, что я сказал, лишь "Ты перепроверил адрес?" Bütün söylediğim "Adresi iki kez kontrol etmediniz mi?" idi.
Забудь что я сказал! Ne dediğimi boş ver.
Мне понравилось то, что я сказал. Yeşilliğe doğru bakıyordun. Söylediğim şey hoşuma gitmişti.
И что я сказал? Ve ben ne demiştim?
Понимаешь, что я сказал насчет тисков? Çember daralıyor derken ne dediğimi anladın mı?
Поняли, что я сказал? Anlıyor musunuz? Pat küt!
Что я сказал о выходе за рамки? Listenin dışına çıkmaman konusunda sana ne demiştim?
Это буквально то, что я сказал. Az önce ben de tam bunu söyledim.
То, что я сказал про вас в суде, прозвучало негативно. Duruşmada hakkınızda söylediklerim çok olumsuz şeylerdi. Eminim bu konuda bazı hislere kapılmışsınızdır.
Больше не рассказывай никому то, что я сказал тебе по-секрету. Sana güvenip söylediğim şeyleri başkasına söyleme bir daha, olur mu?
Вы слышали, что я сказал "упрямый"? "İnatçı" diye bir şey çıktı mı ağzımdan?
Я сказал ему взяться всерьез через раунд. Ona bir iki raunt yavaştan al dedim.
"Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу. "Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım.
Как я сказал ранее, все чем могу помочь. Daha önce de söylediğim gibi, elimden ne gelirse.
Я думаю, что я не одинока, когда говорю, что чувствую себя бессильной. Her şey Twitter'da bir haber tweetinde Sahir Abu Namous'un hikâyesini okurken başladı.
Я сказал, хаос! Ben kaos, diyorum!
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Я сказал, в прошении отказано. "Talep reddedildi". dedim.
Представьте, после всего, что я пережила, мне все еще снятся кошмары, в которых я теряю свой паспорт, и я просыпаюсь в ужасе. Düşünün, yaşadığım bütün olaylardan sonra hala pasaportumu kaybettiğimi rüyalarımda görüyorum, dehşet içinde uyanıyorum.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.