Beispiele für die Verwendung von "çok daha" im Türkischen

<>
O sandalyenin onarımının ücreti çok daha yüksek olmalıydı. Плата за ремонт стула должна быть намного выше.
Ben çok daha yaşlı ve zekiyim. Я же гораздо старше и мудрее.
Hayır. Hayır, hatırladığım kadarıyla, çok daha kötüydü. Нет, насколько я помню, всё намного хуже.
Kuzey'deki ruhsal enerji çok daha güçlüdür. На Севере духовная энергия гораздо сильнее.
Evet, biraz var. Ama çok, çok daha fazlası olabilirdi. Да, хотя мы могли бы заработать намного, намного больше.
Anılarımda çok daha güzel kaldı, ama ne var biliyor musun, Smithers? Хм. В моих воспоминаниях она выглядела гораздо лучше. Но знаешь что, Смитерс?
Bakın, daha önceki bilgiler bunlar, Dedektif Başmüfettiş Huntley, çok daha önceki. Эта информация должна была быть вам известна раньше, инспектор Хантли, намного раньше.
Diğer şifa yöntemlerinden daha fazla değil. Ayrıca yapay ilaçlardan çok daha hızlı etkisini gösteriyor. Не больше чем другой восстановительный метод и работают они намного быстрее чем рукотворные препараты.
Bayan Scarlett bugün çok daha iyi, Bay Rhett. Мисс Скарлетт чувствует себя намного лучше, м-р Ретт.
Saygısızlık etmek istemem ama burada çok daha büyük bir şeyler dönüyor. Со всем уважением, сэр. но что-то намного большое происходит здесь.
Ama o gün elde ettikleri şey eğlenceden çok daha fazlasıydı. То, что они придумали в этот день, оказалось больше, чем просто забава.
Takipçiler cümlelerin tamamına aşina oldukları için, bu sanatın en önemli unsuru çok çok daha önemli hâle geliyor: Теперь, когда фанаты поставляют% предложений, остается важнейший элемент этого искусства:
Kırgız gizi (kızı) gibi yenilikçi girişimler Kırgızistan taşrasındaki gelinlerin haşin hayatlarına dikkat çekmekte çok daha başarılı olmakta. Инновационные подходы, как этот танец киргизской кызы (киргизский: девочка), в Instagram намного более эффективны в распространении знаний о сложной жизни келинок в сельском Кыргызстане.
Çatışmalar yakınca bitecek olsa da Marawi'nin tekrar inşa edilmesi ordu ve militanlar arasındaki savaş yüzünden çok daha zor olacak. И даже после завершения стычек между военными и повстанцами восстановить разрушенный боями город Марави будет довольно трудно.
Çok daha fazlasını beklerdim. Я ждала намного большего.
Ve sizde çok daha iyiydim. И я стал намного лучше.
Buraya yatırım yapmam çok daha mantıklı. Гораздо больше смысла вложить деньги сюда.
Bu pist Silverstone'dan çok daha ucuz. Она намного дешевле трассы в Сильверстоуне.
Çok daha fazlasını da alabilirim. Я могу получить гораздо больше.
Kimliğimi ve silahımı almasaydın elinde iki ceset eksik olurdu ve bu durumdan çok daha rahat bir şekilde kurtulabilirdim. Я мог бы выбраться оттуда намного легче если бы вы не отменили мой допуск и не забрали пистолет.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.