Sentence examples of "Ancak" in Turkish
Ancak, yine de beni bunun için düşünmediğinden sana biraz kırıldığımı ifade etmeliyim.
Хотя, должна сказать, немного обидно, что ты выбрал не меня.
Ancak diğer tüm ahtapotlar gibi, aslında sekiz kolu vardır.
Тем не менее, как и у других осьминогов, их на самом деле восемь.
Tüm Balkanlar "da yaygın bir şekilde turneler yapmasına rağmen Amerika" ya ilk turnesini ancak 1952 yılında yapabildi;
Несмотря на то, что Роза активно гастролировала во всех балканских странах, её первый гастрольный тур по Соединённым Штатам состоялся лишь в 1952.
Ancak, gelenek sadece iki tarafın da kabul etmesi sonucunda gelenek olabilir.
Но традиция тогда станет традицией, когда обе стороны согласны.
Ancak bu tarz tünelleri genellikle arkeolojik kazı bölgelerinde görmüştüm.
Но я обычно нахожу такие отверстия на археологических раскопках.
Fotoğraf çalışmam ilk başta Filipinlilerin ancak çemberlere top atmaktan ibaret olan basketbol aşklarını öğrenmem ile başladı.
Мой фоторепортаж начинался как способ узнать больше о филиппинской любви к баскетболу просто через фотографирование колец.
Lync dahil değildir, ancak Windows Phone Store'dan ücretsiz olarak bağımsız uygulama olarak indirilebilir.
Lync в состав не входит, но может быть загружен как автономное приложение с Windows Phone Store бесплатно.
Ancak ilacı alan bazı deneklerde müzik duyulmasıyla birlikte süt verme görülmüş.
Хотя некоторые тестируемые отмечали неконтролируемую лактацию, когда они слышали музыку.
Öyle, ancak bir şablon ve bu şablon bir niyetin göstergesi.
Тем не менее, есть закономерность, а закономерность подразумевает цель.
Eski tarz bir savaştı ve ancak annem ölünce sonlandı! Sen nerden biliyorsun?
Это была "старомодная" война, которая закончилась лишь со смертью мамы.
Diğer IMAP hesapları yapılandırılabilir, ancak POP'u doğrudan (Postane Protokolü) desteklemez.
почта ". Другие учетные записи можно настроить по протоколу IMAP, но они не поддерживают POP.
Tapanuli Selatan'daki Batang Toru'daki orangutanlardan ayrı bir popülasyon olarak ilk defa 1997'de olarak bildirildi ancak ayrı bir tür olarak tanınmadı..
Изолированная популяция орангутанов в лесу Батанг-Тору, Южное Тапанули, впервые была описана в 1997 году, но тогда не была признана как отдельный вид.
Ancak bana göre bir ırk olarak insanoğlu kendi gerçekliğini sefalet ve acıyla tanımlıyor.
Но я считаю, что человечество определяет свое бытие через нищету и мучения.
Pekala, pencere kesinlikle kırık, ancak çerçeve sağlam görünüyor.
Ну, хотя окно и разбито, рама не повреждена.
Ancak, suni insan olarak gelişmem de içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Тем не менее, мой рост как искусственной формы жизни достиг тупика.
1953 yılından 1958 yılına kadar ödülü kazanan dıiındaki adaylar kayda alınmamıştır ancak 1959 yılından itibaren beş adayın tamamı da listelenmektedir.
С 1953 по 1958 год учитывались лишь романы, занявшие первое место, и только с 1959 года в хронику стали заносить всех пятерых кандидатов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert