Beispiele für die Verwendung von "Böylesine" im Türkischen

<>
Böylesine güzel bir geceyi boşa geçirirsek yazık olur. Как не стыдно зря тратить такую красивую ночь.
Yani söylemeye çalıştığım, "Dostun böylesine kim ihtiyaç duyar ki?" То есть, я имею в виду, кому нужна такая подруга?
Kongre böylesine cesurca başarıyla zafer kazanan kahraman için yaygara koparacaktır. Конгресс будет приветствовать героя, который совершит такой дерзкий поступок.
Papazlık görevim sırasında bir çok şey gördüm ama böylesine iğrenç bir ithamı ilk kez işitiyorum! Я многое повидал, пока работал пастором, но никогда не видел ничего настолько омерзительного.
Böylesine muhteşem bir şeyin huzurunda uyumak zordur. Трудно спать в присутствии чего-то столь великолепного.
Evine de böylesine yakışıklı bir kocayla dönmüşsün. И вернулась домой с таким прекрасным мужем.
Böylesine efsanevi bir yaratığın gerçek olduğunu düşünüyor musun? Как считаешь, такое мифическое существо могло существовать?
Böylesine bir hasar oluşturabilmek için ne kadar sıvıya ihtiyaç var? И сколько же жидкой взрывчатки нужно для нанесения таких повреждений?
Böylesine kaliteli bir lokantada çalışmaktan dolayı çok memnunum. Я так счастлив работать в ресторане такого класса.
Benim asıl ilgilendiğim nokta neden böylesine çılğınca bir hikayayi uydurmuş olması? Но зачем он выдумал такую дикую историю - непонятно. Можете объяснить?
Ve böylesine bir ordunun neler yapabileceklerinden korkuyorsan, o orduya liderlik et. А если ты боишься, что такая армия натворит, возглавь её.
Peki, böylesine iyi bir adamın sonu nasıl böyle olmuş? И как же такой положительный человек закончил вот так вот?
Birinin, ebeveynlerinin böylesine korkunç bir şekilde öldürülmesinin rastgele ve nedensizce bir eylem olduğuna inanması çok zor olmalı. Как тяжело принять, что что-то настолько ужасное как убийство собственных родителей, может быть случайным и бессмысленным.
Böylesine narin bir işi yapabilecek kadar iyi bir cadı değilsin sen. Ты недостаточно хороша как ведьма, чтобы сделать что-либо столь деликатное.
Sherlock Holmes, sen hangi ara böylesine bir klişe oldun? Шерлок Холмс, когда это ты стал таким любителем клише?
Böylesine tehlikeli bir yolculuğu göze aldığınıza göre, epey ciddi olmalı. Должно быть что-то серьезно, что бы сделать такое опасное путешествие.
Böylesine bir güç için, bedel ödemeye hazır olmalısın. Но ты должен будешь заплатить цену за такую силу.
Madem Bielawski böylesine büyük bir tehdit oluşturuyor neden Sovyetler Birliği direk adamı öldürmüyor? Так если Белавский такая серьёзная угроза почему Советский Союз просто не убьет его?
Teknolojik olarak böylesine gelişmiş bir gezegende, bu türden bir halkın arasına düşeceğimi asla beklemezdim. Я никогда не ожидал, что столкнусь с такими людьми на такой технологически развитой планете.
Böylesine bir yükü tek başına sırtlanmanın insana verdiği zararı tahmin bile edemezsiniz. Вы и представить не можете как это нести такую ношу в одиночестве.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.