Beispiele für die Verwendung von "Başka bir" im Türkischen

<>
Bu yüzden bu süreyi dolduracak başka bir şey hazırladım. Я подготовил кое-что, чтобы мы могли занять время.
Sınır tanımayan bir para sevdası ile yapılan mantıksız bir sömürüden başka bir şey değil. Это выглядит как бессмысленный поступок, на который людей толкает жадность и безнравственность.
Tayvan'da başka bir strateji ise verimli enerji kullanımı. Еще одна сторона этой стратегии - более эффективное использование энергии.
Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey." Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня".
"Düzenleme değil başka bir düzen istiyoruz" "Мы не хотим реформ... Мы хотим другую систему"
Not: Bütün Kırgız bayan televizyon muhabirlerinin yaşamlarında en bir kez kaçırılma tecrübesi yaşadığı izlenimini verme riskine karşın (çünkü bu gerçek değil), Global Sesler gelecek hafta başka bir bayan televizyon muhabirinin boyalı basın tarafindan "sahte" olarak nitelenen kaçırılması üzerine izlenimler toplayacak. Рискуя создать ложное впечатление, что все представительницы слабого пола с кыргызского телевидения были хотя бы один раз в жизни похищены (хотя это не так), Global Voices приступит к сбору материалов о "ложных похищениях" отдельных телеведущих журналистами таблоидов.
Takaoka, Japon Deniz Kıyısı'nda başka bir küçük şehir ve son birkaç yüzyılda pek değişmeyen mahallelerde birçok eski tip Japon evlerini barındırıyor. Такаока - еще один небольшой городок на берегу Японского моря со множеством старинных японских домиков в месте, которое не менялось на протяжении нескольких сотен лет.
Söylesene Hook, başka bir adın var mı? А у тебя Крюк, есть другое имя?
Başka bir şeye para verecek misin? Ты собираешься платить за что-то ещё?
Ve başka bir Cuma gecesi Manhattan'da sabaha ilerliyordu.. Еще одна ночь на Манхеттене близилась к рассвету.
Başka bir yumurtayı döllemeyi başardım. Мне удалось оплодотворить одну яйцеклетку.
En iyisi başka bir destek bul. Ну, лучше придумай запасной вариант.
Bunu başka bir sefer konuşalım. Ну мы обсудим это как-нибудь.
Bayan Winterbottom, ayrıştırma olayını başka bir duruşmada dile getirebilirsiniz. Мисс Уинтерботтом, вы можете подать ходатайство в отдельном слушании.
Her zamanki ücretinizi ödeyeceğiz, sağduyunuzdan başka bir şey istemiyoruz. Мы оплатим ваш обычный гонорар и просим только объективное заключение.
Orson başka bir ihracatçıyı bize yönlendirdi. Орсон отдал наши поставки другому экспортеру.
Neden ona ayıcık ya da başka bir şey göstermiyorsunuz? Почему вы не покажете ему медведя или еще что-нибудь?
Yaraları en iyi şekilde sarmaya çalış. Onları başka bir yerde tedavi etmemiz lazım. Заткните раны, как можете, но лечить их нам придется где-то еще.
Başka bir teorin mi var? У тебя есть другая версия?
Başka bir Ethan Burke vakası yaşamak istemiyorum. Мне не нужен ещё один Итан Бёрк.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.