Beispiele für die Verwendung von "Bir çok" im Türkischen

<>
Bugüne kadar bir çok mülteci açlıktan öldü. Многие беженцы умирают от голода.
Yapamadığım bir çok şey var. Я еще многого не сделал.
Bir hafta çok uzun bir süre. Bir haftada bir çok şey değişebilir. Неделя - это целая вечность, много чего может поменяться за неделю.
Tam da Suriye'de eşi benzeri görülmemiş bir çok ilginç anlaşma yapmak üzereydim. Я сейчас в процессе очень интересных переговоров, кое-что уникальное в Сирии.
Enerji ve sentezleyici gibi bir çok kaynağınız var. У вас есть много источников энергии, репликаторов.
Birleşmiş Milletler soruşturması ailenin bize anlattığı bir çok detayı doğruladı ve Afgan polisinin şikayeti işleme alınmıştı. Тайное расследование ООН подтвердило о которых нам рассказали семьи погибших. Афганская полиция собиралась начать собственное расследование.
Biliyorsun, mağaralada bir çok şapka var. А знаешь, в пещерах полно шляп.
Siz benim hayatımı kurtardınız Kaptan ve bir çok yaşamı da... А вы спасли жизнь мне, капитан, и всему...
Ülkem için bir çok iyi şey yaptım. Я сделал много хорошего для своей страны.
Bir çok kez tanışmıştık. Мы встречались много раз.
Bütün gece, bir çok değişik erkekle parti yaptım. Я вчера всю ночь веселилась с кучей разных мальчиков.
İlgilenmem gereken bir çok çalışanım var. Мне нужно заботится о своих служащих.
Flynn ardında atom bombası dışında bir çok şey bıraktı. Флинн многое побросал, но ядерной бомбы здесь нет.
Bir çok insan burada hala Meryaların olduğunu biliyor. Здесь многие помнят, что они - меря.
Hunt, bize bir çok problem listeledin ve çok problem de düzeltmek için çok para demek. Хант, ты перечисляешь много проблем, а много проблем значит много денег для их решения.
Vince, bir çok aktörden uyuşturucu testine girmelerini istiyoruz. Винс, мы многих актёров просим пройти этот тест.
Osage portakalı için halkın taktığı bir çok isimden birisi. Одно из многих народных названий маклюры, китайского апельсина.
Dün açıkladığım gibi, Ticaret Bakanı'nın bir çok başka uğraşı var. Как мне вчера объяснили, у министра торговли много других интересов.
Bugün bir çok hayat siz ikinizin sayesinde kurtuldu. Благодаря вам двоим сегодня удалось спасти множество жизней.
Bir çok kez denedim. Я столько раз пытался.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.