Beispiele für die Verwendung von "Bu sırada" im Türkischen

<>
Bu sırada Ximena Medellín mağdurların gerçek sayısının belirsiz olduğundan bahsetti: Тем временем, Ximena Medellin упомянула о неопределенности относительно фактического количества жертв:
Bu sırada sorumlu bulunması "gereken" Sağlık Bakanlığı bir üst mahkemeye başvurmaya hazırlanıyor. Тем временем, министр здравоохранения, признанный виновным, намерен подать апелляцию.
Bana kimlik belgelerimi verecekleri konusunda olumlu düşünüyor. Ama bu sırada beni Bahama Adaları'na geri yollayabilirler. Возможно, они и оформят мне документы но до этого успеют отправить обратно на Багамы.
Bu sırada ben de elimden ne geliyorsa yapacağım. Я пока сделаю, что смогу, руками.
Zor günler geçirdik, bu sırada arkadaşlığının önemi benim için çok büyük. Хотя раньше, Я бы оценил твою дружбу во время всего этого.
Buralarda kısa alıcı bulmaya çalışacağım bu sırada siz de bana ulaşamazsanız beni cep telefonumdan arayın, olur mu? Я проверю, может, это замыкание в приёмнике. Если нужно меня вызвать, звони прямо на мобильный.
Bu sırada üzerlerine yanan oklar yağmaya başladı. Наши герои также подверглись обстрелу горящими стрелами.
Bu sırada bu tesislerin kapatılması gerekiyor. А пока это учреждение следует закрыть.
Belki de bu sırada bilgi toplayıp güvenini kazanıyordu. Она могла собирать информацию, завоевывала его доверие.
Bu sırada, Lucille vicdanıyla başa çıkamamaya başladı. Позднее Люсиль больше не смогла скрывать свою вину.
Ve bu sırada bana asansörün ne olduğunu açıklayabilirsin. А пока объясни мне, что такое лифт?
Bu sırada Natalie genelde şunu söylerdi: В такой момент Натали обычно говорила:
Lanet olası üniformalarını alacaksın, ama bu sırada bizim hesabımız ne olacak? Ты получишь свою чёртову форму, но что будет с нашими счетами?
Bu sırada, çiçekçi dükkanındaki bir bayandan bir mektup aldı. Тогда же полковник получил письмо от женщины из цветочной лавки.
Tiflis olayı altı yıl önce yaşandı, bu sırada neredeydi? После Тбилиси прошло уже лет, где же он был?
Bu sırada siz de ahıra gidin. А вы пока поезжайте в конюшню.
Bu sırada bir ateş bükücü Sato'nun eşini öldürdü. Маги огня убили жену Сато во время вторжения.
Bu sırada yaşında masum bir adamın birinci derece cinayeti Çözülemeyecek şekilde oluşturuldu. Оставляя, таким образом, убийство первой степени невинного -летнего человека нераскрытым.
Bu sırada Stig de bir metro istasyonu bulmuştu. К этому моменту, Стиг нашёл станцию метро.
Bu sırada Stig tramvaydan inip metro istastonuna doğru yola çıkmıştı. Тем временем, Стиг покинул трамвай И направился к метро.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.