Beispiele für die Verwendung von "Hayatımın geri kalanında" im Türkischen

<>
Ama şimdi ben hayatımın geri kalanında ne bok yiyeceğim? И что теперь я буду делать остаток своей жизни?
Yani, hayatımın geri kalanında daha iyi bir şey var mıydı diye düşünecektim. А так я бы до конца жизни гадал, чего мог бы достичь.
Hayatımın geri kalanında bir hesap makinesi olmak istemiyorum. Я не хочу до конца жизни быть калькулятором.
Ve ben hayatımın geri kalanında üzgün olacağım. Теперь буду жалеть об этом всю жизнь.
Hayatımın geri kalanında yeter. На всю оставшуюся жизнь.
Yılın geri kalanında ise bunun üstüne yatıyorum. А в остальное время, спокойно сижу.
Bunu anlıyorum. İşte bu. Bu adam, hayatımın geri kalanını geçireceğim adam. Сама идея что с этим человеком я собираюсь провести остаток своей жизни.
Cenin gibi kıvrılıp yattı. Gecenin geri kalanında hiç konuşmadı. Она свернулась калачиком и больше не произнесла ни слова.
Ve hayatımın geri kalanı şimdi başlıyor. А остаток моей жизни начинается сегодня.
Günün geri kalanında, Avustralyalı bir tanıdıkla buluştuk. Когда-то мы познакомились с одним парнем из Австралии.
Hayatımın geri kalanını seninle hapsolmuş geçirmek için mi? И провести остаток жизни у тебя в заточении?
Günün geri kalanında eğlenmek niyetindeyim. Я намерена наслаждаться остатком дня.
Hayatımın geri kalanı boyunca rahat edebileceğim kadar. Я буду обеспечена до конца своей жизни.
Eğer beni öldürürsen, hayatının geri kalanında kaçmak zorunda kalacaksın. убив меня, ты всю жизнь будешь бегать от правосудия.
Bu nedir? Ve hayatımın geri kalanını nasıl bundan ibaret kılabilirim? Что это и как я могу прожить остаток своей жизни так?
Gecenin geri kalanında kaybolmuş köpek yavrusu gibiydi. Остаток вечера он был как потерявшийся щенок.
Downton'da olduğum zaman kendimi bunalmış hissediyorum. Sanki hayatımın geri kalanını bir yatılı okulda geçirecekmişim gibi. Даунтон меня тяготит, словно школа, в которой я застряла на всю свою жизнь.
İnancının bir gereği olarak da, Louie, hayatının geri kalanında intikamı değil bağışlamayı benimsemesi gerektiğini anladı. Движимый своей верой, Луи понял, что жить дальше ему поможет не месть, а прощение.
Ama evet dersen, hayatımın geri kalanını her dileğini yerine getirmeye harcarım. Но согласишься, и я всю свою жизнь посвящу исполнению твоих желаний.
Hayatınızın geri kalanında Olympus Mons'taki büyük kayaları kırıp küçük hâle getirmek istemiyorsanız bir suçu kabullense iyi olur. И если вы не хотите провести остаток своих жизней измельчая камни на горе Олимп кому-то лучше признаться?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.