Beispiele für die Verwendung von "Kadının" im Türkischen mit Übersetzung "женщины"

<>
Çünkü bir kadının güzelliği sadece kendine ait değildir. Потому что красота женщины принадлежит не только ей.
Kralın mahiyetindeki her bir kadının piçleri olur, ama annemin değil, olamaz. У каждой женщины есть сыновья в суде, но не у моей матери.
Güneş sisteminde, bir kadının adı verilen tek gezegen. Единственная планета Солнечной системы, названная в честь женщины.
Bu Anne Lively adlı bir kadının cinayeti. Это убийство женщины по имени Энн Лайвли.
Kadınlarda kısmen duygusaldır. Yani bir kadının tamamen fiziksel bir cinsel fantezisi olamayacağını mı söylüyorsun? Ты хочешь сказать, что у женщины не может быть чисто физической сексуальной фантазии?
Brooklyn'de kaybolan kadının esrarı! Hepsini Chronicle'ın sabah baskısında okuyun! Читайте все о тайне женщины, которая пропала в Бруклине.
Onlara kadının ve aracın bir tarifini verelim. Дадим им описание женщины и её автомобиля.
Bana gelince, kalbimi kıran kadının arkasından yas tutmakla ilgilenmiyorum. Мне же неинтересно страдать из-за женщины, разбившей моё сердце.
Bana bir kadının gerçek güzelliğini gösterdin. Ты показала мне истинную красоту женщины.
Benimle böyle konuşma lütfen. Nazik ol Francois. Koynunda başka kadının kokusunu duymak istemem. Будь добр, я не хочу чувствовать на твоём теле запах другой женщины.
Senin gibi bir adam nasıl oldu da Divina gibi bir kadının kalbini çalabildi? Как такой как ты, мог завоевать сердце такой женщины, как Дивина?
Sence hamile bir kadının, kocasından destekleyici ve nazik olmasını istemesi tuhaf mı? Думаешь, это странно для беременной женщины хотеть для её мужа продолжение рода?
Bu, bir adamla oynaşmaya çalışan yaşındaki evde kalmış, çaresiz bir kadının klasik cevabı değil mi? О, просто классический ответ -летней одинокой женщины, в отчаянии ищущей, где бы отложить икру!
Ay ışığındaki güverte, bir kadının iş yeridir derler. Говорят, палуба под луной - рабочее место женщины.
Kadının cesedi yerli çiftçi Denniz Bridger tarafından ihbar edilmiş. Труп женщины, заявил Дэннис Бриджер, местный фермер.
Bu eşsiz film, yeryüzünün yarısına hükmetmiş bir kadının özel dünyasına ender bir bakışta bulunuyor. Данный уникальный фильм предоставляет редкую возможность взглянуть на личную жизнь женщины, правившей половиной Земли.
Annem Roscoe'yu okuldan almaya gitti ve anneannem de ölü kadının mülk satışını düzenliyor. Мама пошла забирать Роско из школы и бабушка организовывает домашнюю распродажу умершей женщины.
Karşıda oturan kadının dediğine göre dün yolda park etmiş yeşil bir araba varmış. По словам женщины через дорогу вчера была припаркована зеленая машина на подъездной дорожке.
Şerif koridorda genç bir kadının ayak izini buldu. Шериф нашёл отпечаток ноги молодой женщины в коридоре.
Sizin ayrılmanız, bana evrim kadar saçma geliyor. Ya da bir kadının saç kesim tarzını belirleme hakkı kadar. Ваш уход - это такое же безумие как и теория эволюции, и право женщины выбирать себе прическу.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.