Sentence examples of "Kimseye" in Turkish

<>
Babam, kasanın şifresini bizim dışımızda kimseye söylemedi. Папа никому кроме нас не давал код сейфа!
Benden aldığını geri ver, söz veririm kimseye bir şey söylemeyeceğim. Верни всё назад, и я никому не скажу ни слова.
Cidden, Fig olayını kimseye söyleme, tamam mı? Серьезно, не говори ничего о Фиг, ладно?
Sonra parti öder. Bu büyük bir karar ama cevabını saat içinde almam gerek ve kimseye bahsetme. Я хочу ваш ответ в течение часов и вы можете говорить об этом с кем угодно.
Sen kimseye mesaj yollamak istemiyor musun? Вы не хотите послать кому-нибудь сообщение?
Kimseye bir şey söylemeden önce olayların nasıl olduğunu bir düşün. Прежде чем что-нибудь кому-то сказать подумай как это будет выглядеть.
Bunun, kimseye zarar gelmeden gerçekleşmesi için bir planım var. У меня есть план, при котором никто не пострадает.
Bu lanet bir arıza falan değil ve bazı nedenlerden dolayı kimseye söylememi istemiyorsun. Это не какой-то сраный глюк, но почему-то я должна молчать об этом.
Çeneni kapalı tut, kimseye bir şey söyleme. Просто закрой рот и никому ничего не говори.
Her şeyi bilmek, herkesi kontrol etmek, kimseye güvenmemek zorundasın. Ты должен все знать, всех контролировать, никому не доверять...
Çocuk kaybolur, ailesi de bundan asla kimseye bahsetmez. Ребёнок пропал, а родители никому ничего не сказали.
Sana bir şey anlatacağım ama sen kimseye söyleyemezsin. Я скажу тебе, но не рассказывай никому.
Andrew Carlos'un annesini ezdi, kimseye söylemedik. Эндрю сбил мать Карлоса никому не сказал.
O sihri hiç kimseye geri vermeyecek. Он не собирается никому возвращать магию.
Tanrı aşkına, kimseye anlatmayacaksın değil mi? Ради Бога, ты никому не скажешь?
Sen gerçekten kimseye güvenmezsin, değil mi? Ты что, правда никому не доверяешь?
Ama kimseye bir şey söylememeye karar verdim. Я просто решил ничего никому не говорить.
Kimseye mesaj atmıyorum, Obama kampanyasına bağışta bulunuyorum. Никому, я делаю пожертвование в кампанию Обамы...
Bunu askıya alalım ve kimseye bahsetmeyelim, tamam mı? Давай это придержим, не рассказывай никому, ладно?
Rachel'in kendi evine çıkması için ısrar ettim ve adresini kimseye vermemesini söyledim. Я настаивала, чтоб Рэйчел переехала и никому не давала свой адрес.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.