Sentence examples of "Sınır" in Turkish

<>
Polis gerçeği öğrendiğinde onu tekrar Fransa'ya sınır dışı etti. Когда полиция узнала правду, его депортировали во Францию.
Kaçak malı sınır boyu kıyadan bir öyle bir böyle nasıl geçirdiğimizi düşünüyorsun? А ты думаешь как мы перевозим контрабанду вдоль всего побережья через границу?
İşte Amatörlük işte sınır ve işte profesyonellik ve ta burada da bu akşamki program. Здесь непрофессионализм, здесь граница, здесь профессионализм, а вон там сегодняшний выпуск.
Sebep sınır kontrolünün daha sıkı olması olabilir ya da daha cesur ve dikkatsiz hale geliyor. Возможно, границу стали охранять тщательнее, или он попросту становится более смелым и беспечным.
Skinner sınır devriyesine haber veriyor sınırdaki yetkililer bütün ana yolları ve sınır geçişlerini kontrole alacak. Скиннер известил пограничников, дорожная полиция патрулирует по всем главным трассам, ведущим к границе.
Sonra Moldova'ya gitti, Doktorlar Sınır Tanımaz şeyine, ve altı ay falan yoktu. Он отправился в Молдову в составе Врачей без границ и пропал на шесть месяцев.
Başkan Yardımcısıyla bu işi kolaylaştırabilirsin. Eğer sınır güvenliğine kemik atarsan, bu bize bir şeyler kazandırabilir. Вы могли бы все упростить для вице-президента, если бы закинули несколько морковок ради безопасности границы.
Avukat, Angelo'nun yıldır bu ülkede yaşadığı gerekçesiyle sınır dışı edilmemesi için mücadele edebilir. Адвокат может оспаривать депортацию на том основании, что Анджело в стране уже лет.
Ayrıca karısının ve kızlarının da sınır dışı edilmemesi konusunda güvence istiyor. Также он хочет, обещания не депортировать его жену и дочерей.
Eğer cevaplarınız, herhangi bir konuda uyuşmazsa siz, süresiz sınır dışı edileceksiniz. И если хоть в чём-то ваши ответы не совпадут, вас депортируют навсегда.
Gümrük ve Sınır Güvenliği dairesinde gerekli belgeler doldurmuş mu? Он заполнил документы в Бюро таможенного и приграничного контроля?
Sence Almanlar bizden sınır taşlarının yerlerini değiştirecek kadar nefret ediyorlar mıdır? Hem de sadece kızdırmak için! Неужели немцы нас так ненавидят, что прячут от нас линию фронта, лишь бы досадить нам?
Kötü polis bir sınır çizmek zorunda kalır ve sonunda acımasız biriymiş gibi görünür. Плохой коп устанавливает свои ограничения, и в конце-концов выглядит, как подлец.
Mavi Sınır bu akşam yeni zengin müşterilerini ağırlayacağı bir yardım organizasyonu düzenliyor. Сегодня у "Голубого Предела" мероприятие в честь новых богатеньких клиентов.
Neden daha geniş bir sınır çizip tüm araştırma alanlarına hükmetmeyelim? Почему нужно проводить некую черту и отсекать целые области исследования?
Ne? Ajan, bir Amerikan vatandaşından hamile kalırsan seni sınır dışı etmeyeceklerini söyledi. Чиновник сказал, если ты беременна гражданином США, то тебя бы не депортировали.
Ya bu öncü hareket Los Angeles'ın fay sınır plakası boyunca ilerleyip San Francisco'ya doğru yük bindirdiyse? А что, если это предвестник сдвига вдоль восточного края плиты разлома от Лос-Анджелеса до Сан-Франциско?
1647'de İspanyollar ve Mapucheler Bio Bio'nun sınır olarak kabul edildiği bir barış antlaşması imzalarlar. В 1647 году на реке Био-Био был заключён мирный договор между испанцами и мапуче, в котором Био-Био ещё раз подтверждалась как граница.
Lillian, eğer bu kamuya giderse ABD senatörü kızının Meksikalı uyuşturucu kartelince kaçırıldığı ve sınır ötesine götürüldüğü duyulursa... Лиллиан, если всплывёт наружу, что дочь сенатора США была похищена мексиканским наркокартелем и перевезена через границу...
Frank Kingman Toronto'da çok iş yapıyormuş, o yüzden sınır polisini de alarma geçirdik. У Фрэнка Кингмана было много дел в районе Торонто, поэтому мы предупредили пограничников.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.