Beispiele für die Verwendung von "Suriyeli görürseniz" im Türkischen

<>
Bir hava alanında neşeli ve mutlu bir Suriyeli görürseniz, gerçekten şüphelenmeniz lazım. " если вы видите радостного и счастливого сирийца в аэропорту, то вы действительно должны насторожиться ".
Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi. Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах.
Eğer o kızı buralarda bir yerde, görürseniz beni arayın. Ну, если увидите эту девушку где-нибудь, позвоните нам.
Bensiz bir boku sağlama alamazsın lanet Suriyeli. Без меня ты никто, мерзкий сириец.
Bu yüzden kamera kayıtlarında garip ve açıklanamayan şeyler görürseniz lütfen beni arayın. Bundan haberdar olmam gerekiyor. И если вы заметите что-нибудь странное или необъяснимое на тех видеозаписях, прошу, позвоните мне.
Suriyeli lezbiyen bir blogcu. Блогер лесбиянка из Сирии.
Bir şey görürseniz bize söyleyin. Расскажите, что вы видите.
Telefonda Suriyeli bir kadın var şu an. У меня тут сирийская женщина на телефоне.
Dinle beni, eğer bu yaşlı adamı görürseniz yakınına bile gitmeyin O'nun. Послушайте меня, если увидите этого старика, не приближайтесь к нему.
1 Ocak 1935 - 18 Temmuz 2012) Suriyeli asker ve siyasetçi. 1 января 1935, Алеппо - 18 июля 2012, Дамаск) - сирийский государственный деятель.
Eğer birini görürseniz, polisi aramaktan çekinmeyin. Увидите кого, непременно звоните в полицию.
Şüpheli bir şey görürseniz hemen yardım çağırın. Если заметите что-нибудь подозрительное, сразу сообщайте.
İşaret fişeği görürseniz, ateş etmeyin. Если увидите вспышку, не стреляйте!
Şimdi, kimseyi telaşlandırmak istemem ama eğer kırmızı atkı takan bir ateş bükücü görürseniz... Не хочу начать панику, но если вы заметите мага огня с красным шарфом...
Chris. İşler planladığımız gibi gitmezse, bir şey görürseniz sürüp gidin. Если что-то пойдёт не так, если что-то увидишь, уезжай.
"Eğer bir Simpson görürseniz onlarla empati kurmaya çalışmayın. Если увидите Симпсона, даже не пытайтесь его уговорить.
Eğer başka birini görürseniz ona da aynısını yapmasını söyleyin. Если увидите кого-то еще, передайте и им это.
Eğer Jacob ve Levi görürseniz onlara kalplerinin seslerini dinlemesine söyleyin ve biraz da su verin. А если встретите Джейкоба и Леви, будьте так любезны - дайте им немного воды.
Alışılmadık bir şey görürseniz veya duyarsanız bize bildirin, lütfen. Если что-то заметите, или услышите что-то необычное, звоните.
Eğer onu görürseniz, öldürün. Если увидишь его - убей.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.