Beispiele für die Verwendung von "akşam yemeği yemek" im Türkischen

<>
Kızımla akşam yemeği yemek üzereyim. Я собираюсь поужинать с дочерью.
Ailemle akşam yemeği yemek ister misin? Вы хотите поужинать с моей семьёй?
Canım ev yemeği yemek istiyor. Я хочу приготовить что-нибудь сам.
Eğer Afganlar akrabaları ziyarete giderse ve / veya orada öğle ya da akşam yemeği yerse, annelerin çocuklarının ev sahibinin tüm bulaşıklarını iyice yıkayacağı hakkında hiç bir şüphesi yoktur. Если афганцы навещают семью, обедают или ужинают, то их матери, перед тем как уйти, проверяют, осталась ли посуда в доме родственников безупречно чистой.
Oh, gözetlemek, öğle yemeği yemek, bilirsin. О, шпионил, обедал, ну ты знаешь.
Alt tarafı akşam yemeği partisi. Опять же, званый обед.
Duffy, Katherine Hale'in seninle öğle yemeği yemek istediğini söyledi. Даффи сказал, что Кэтрин хотела сегодня с тобой пообедать.
İnsanlar yavaş ve nazikçe konuşuyor ve tepside akşam yemeği servisi... Люди говорят медленно, ласково, ужин подают на подносе...
Bir arkadaşımla öğle yemeği yemek istiyorum. Я хочу просто пообедать с подругой.
Kit sana akşam yemeği hazırladı. Кит передала для тебя ужин.
Bugün öğlen yemeği yemek istermisin diye merak ediyordum. Я подумала, может, пообедаем сегодня вместе?
Dünkü akşam yemeği harikaydı. Классный вчера был ужин.
Bugün öğle yemeği yemek için yeterli vaktim yok. Сегодня у меня нет достаточно времени, чтобы пообедать.
Güzel akşam yemeği, içkiler. -Sonra onu eve götürdüm. Поужинали, немного выпили, и я отвез ее домой.
Bu akşam yemeği mahvolan öğlen eğlencesinin telafisi. Еда этим вечером восполнила испорченное днем развлечение.
Homer, Mindy. Madam Chao'da romantik bir akşam yemeği kazandınız Capital City'deki en seksi Çin lokantası. Гомер, Минди вы выиграли романтический ужин у мадам Чао в самом сексуальном китайском ресторане столицы!
Bana akşam yemeği teklif ettiğinde buraya bir konuyu konuşmak üzere geldiğimizi düşünmüştüm. Когда вы пригласили меня в ресторан, я думала, мы обсудим...
Eylül'den iki gece sonra Bush, Beyaz Saray'a özel bir akşam yemeği ve sohbet için Bandar'ı davet etti. Через два дня после сентября Джордж Буш пригласил Бандара Буша на частный ужин и беседу в Белый дом.
Bezelyelerle işin bittiğinde onları anneme götür, akşam yemeği için lazım. Отдашь потом горох моей маме она обед с ним будет готовить.
Evet ve ben bu akşam bir çeşit romantik akşam yemeği hazırlayamazsam... Да, и если я не устрою что-то вроде романтического ужина...
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.