Beispiele für die Verwendung von "anlamına gelir" im Türkischen

<>
Bu da en zayıfımızın ateşli fikirlerle ikna edilenler olduğu anlamına gelir. Это значит, что менее разумных людей можно легко увлечь словами.
Tamam, önyargılı olmak istemem ama her nedense vejetaryen eylemci olmak genellikle "kolay" anlamına gelir. Ну, я, конечно, не хочу никого осуждать, но почему-то активистки-вегетарианки славятся своей доступностью.
Ama bu, kim olduğumuzu reddetmemiz anlamına gelir. - Doğru! Постой, но это значит, отречься от своей истинной сущности.
Bu da gözü çıkarmak için çok geç kaldığımız anlamına gelir. И это значит, что глаз удалять уже слишком поздно.
Eğer ayrılmak istiyorsan bu savaşmak istediğin anlamına gelir. Если ты хочешь уехать значит, хочешь воевать.
Bu da ya geçici delilik ya da şiddetli bir öfke anlamına gelir. Что означает, что это было временное помешательство, или состояние аффекта.
Yani eğer kendini öldürmediyse bu da birisinin onu öldürdüğü anlamına gelir. Значит, если он не покончил собой, тогда его убили.
Yani demek oluyor ki, karanlıkta kalkıp üstünü giyindin. Ki, bu da eşini uyandırmak istemediğin anlamına gelir. Значит, ты встал и оделся в темноте, это означает, что ты не хотел будить жену.
Eğer hasta değilsen, bulaşıcı olmadığı anlamına gelir. Если ты не болен, это не заразно.
Bu da birisinin onu o ormana götürdüğü anlamına gelir. Что означает, что ее в тот лес отвезли.
Bu da milyon olasılık anlamına gelir. То есть, двенадцать миллионов комбинаций.
Bu ceset aradıkları anlamına gelir. Значит, они ищут трупы.
Ve birinin içeri girmesine izin vermek hayatınız boyunca inşa ettiğiniz duvarları yıkmak anlamına gelir. И впуская кого-то в душу, мы разрушаем стены, что строили всю жизнь.
Burada Mahalle'de, bu aşığıyla kaybolduğu anlamına gelir. В Квартале это значит - она с любовником.
Bu, tüberküloz ya da başka bir enfeksiyon olmadığı anlamına gelir. Значит, это не ТБ, и не какая-либо инфекция вообще.
Joyce ile irtibat kurmuş ama Joyce kararından dönmeyi reddetmiş bu da hiçbir destekçisinin yanında olmayacağı anlamına gelir. Координатор поговорила с Джойс, но та отказалась возвращаться. А значит, не вернутся и ее сторонники.
Tasma yürüyüş, anahtar araba gezisi anlamına gelir. Поводок - прогулка. Ключи - поездка на машине.
Ike hayatta ise bu, evli olduğumuz anlamına gelir. Если Айк жив, то мы все еще женаты.
Başımın derde gireceğini söyleyen sendin, bu da intikam alacakları anlamına gelir. Если вы говорите, что у меня будут проблемы, это месть.
Mavi dürüstlük anlamına gelir, güvenilirlik, güven. Синий говорит о честности, надежности, доверии.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.