Beispiele für die Verwendung von "anlamına" im Türkischen mit Übersetzung "значит"

<>
Sanırım bu Henry'nin iş arkadaşının saklayacak bir sırrı olduğu anlamına geliyor. Думаю, это значит, что коллеге Генри было что скрывать.
Bu da gözü çıkarmak için çok geç kaldığımız anlamına gelir. И это значит, что глаз удалять уже слишком поздно.
Eğer ayrılmak istiyorsan bu savaşmak istediğin anlamına gelir. Если ты хочешь уехать значит, хочешь воевать.
Hayır, yağmur kesilince, ıslak yapraklara basıp kayma korkusu olmadan yürüyebiliyorum anlamına geliyor. Нет, просто дождь прекратился а значит можно не бояться подскользнуться на мокрых листьях.
Bu, görevi bizzat kendim iptal etmem gerektiği anlamına geliyor. Это значит, я могу отменить задание по своей воле.
Evet, bu kitap desteği olduğu anlamına geliyor heykelcik değil. Значит, это подставка для книг, а не статуэтка.
Eğer yıkılacak bir duvar varsa, biz bunu yıkarız anlamına geliyor, değil mi? Значит, что если есть стена, то мы ее ломаем. Разве не так?
Tabii ki herkes yapabilir ama bu illâ yapmaları gerektiği anlamına gelmez. Да, могут все. Это не значит, что все должны.
Bu da yakın olduğunuz birini koruduğunuz anlamına geliyor. Что значит, что вы защищаете кого-то близкого.
Ve, Beş Nokta, olduğu anlamına o yarı hayalet. И в Файв-Пойнтс это значит, что она почти призрак.
Bu içerisinde ağır organik madde tortusu olduğu anlamına gelir. Turba kömürü. Это значит, что он богат остатками органического вещества - торфа.
Bu davanın tekrar açıldığı anlamına mı geliyor? Это значит, что дело снова открыли?
Bu, acı çekmeye mahkum olmadığın anlamına geliyor. Это значит, что ты не обречена страдать.
Bu sizin de hiç bir şeyiniz yok anlamına geliyor. А это значит, у тебя тоже ничего нет.
Evet, şu küçük kırmızı ışık interkomun açık olduğu anlamına geliyor. Да, этот горящий красный огонек значит, что интерком включен.
Bu, adayın size olan güvenini kaybettiği anlamına mı geliyor, Eli? Значит ли это, что кандидат потерял в тебя веру, Илай?
Tabii bu da, seni öldürmem gerektiği anlamına geliyor. Что конечно значит, что я должна убить тебя.
Bu da, bana göre küçük çizgi romanınızın var olmadığı anlamına geliyor. Что значит.. я не знаю даже о существовании твоего маленького комикса.
Fakat bu Sien için asla az sevgi duyduğum veya lakayt olduğum anlamına gelmez. Конечно, это не значит, что любовь к Син не была искренней.
Bu da saat içinde birisinin bu panele bir cihaz yerleştireceği anlamına geliyor. Значит, кто-то поместит устройство за эту панель в ближайшие несколько часов.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.