Beispiele für die Verwendung von "büyüklüğünde bir" im Türkischen
Bir saat sonra, aynı yerde büyüklüğünde bir deprem, 00 kişinin ölümüne sebep olan bir tsunami yarattı.
Через час, в том же месте, подводное землятресение в балла создает цунами, погибает тысячи человек.
Beyaz cücelerde Dünya'nın 00 katı bir kütle, Dünya büyüklüğünde bir hacme sıkıştırılmıştır.
Его масса в раз больше массы Земли, он сжат до объема Земли.
Birisi kafasının arkasına golf topu büyüklüğünde bir delik açmış.
Кто-то просверлил в его затылке дыру диаметром в сантиметров.
Tomografi taraması ceviz büyüklüğünde bir beyin tümörü olduğunu gösteriyordu.
На ее сканировании видно опухоль мозга размером с орех.
23 Aralık 2004 tarihinde, kaydedilen en büyük depremlerden biri olan Richter ölçeğine göre 8,1 büyüklüğünde bir deprem adayı sallamış ancak büyük bir zarar vermemiştir.
23 декабря 2004 года севернее острова произошло землетрясение силой 8,1 балла по шкале Рихтера.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin.
Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Burada araba büyüklüğünde ıstakoza benzeyen kabuklu bir hayvan olduğunu biliyor muydun?
Вы знаете, что здесь существовало ракообразное, размером с Бьюик?
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok.
Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Belime kadar çıplak vaziyette araba aküsü büyüklüğünde peynir kalıplarını yiyordum.
Разделся до трусов ел кусок сыра размером с автомобильный аккумулятор.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum.
Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli!
Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu.
Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar.
Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины":
Onlar arasında bir ağ kurmak atılan doğru bir adımdır.
Объединение этих активистов в одну общую сеть - это шаг в правильном направлении.
Sakharov Ödülü'nden sonra, birçok kadın, hastane bahçesinde doktora olan desteklerini kutlama yaparak belirtiyorlardı: Bir mağdur: "Bu bizim unutulmadığımızın, bize yapılanlara dünyanın göz yummadığına bir kanıttır". dedi.
"Это означает, что нас не забыли, что мир не закроет глаза на то, что с нами случилось", - поделилась одна пациентка.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.
In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.
Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.
Werbung