Beispiele für die Verwendung von "bir anlaşmamız vardı" im Türkischen

<>
Sanırım bir anlaşmamız vardı. Помниться, мы договорились...
Tamam. Ve bir de anlaşmamız vardı biliyorsun. И у нас с тобой был уговор.
Bir anlaşmamız var sanıyordum. Думал, мы договорились.
Hayır, anlaşmamız vardı. Никому, был договор.
Yeni bir anlaşmamız var, ben bebeği alıyorum. У нас есть новое соглашение. Я заберу ребенка.
Ama bak, bir anlaşmamız var: Послушай, у нас есть договоренность.
Bir Fransız da vardı. Еще там был француз.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Ne vardı Bay Barrow? Что такое, Бэрроу?
Anlaşmamız bitmiştir, ben yokum artık. Наша сделка закончилась. Я все сделал.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
En son o odada diğer jüri üyeleri vardı. Другое жюри было последним, кто там был.
Anlaşmamız sadece bir seferlikti. Это только одноразовое соглашение.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
çok tanıdık gelen bir şeyler vardı. Но там было что-то очень знакомое.
Anlaşmamız Nisan'da sonra erdi. Договор закончился -го апреля.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Eve gittik, bir adam vardı ve yanında silahı vardı. Мы зашли в дом, там был парень с пистолетом.
Anlaşmamız hâlâ geçerli mi? Наше соглашение в силе?
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli! Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.