Beispiele für die Verwendung von "bir işim" im Türkischen

<>
Aptalca bir işim var ve bekârım. У меня тупая работа. Я холостяк.
İyi bir işim vardı, iyi bir kazancım. У меня была хорошая работа, хорошие деньги.
Benim de bir işim, bir masam var. У меня есть работа. У меня есть стол.
Benim zaten bir işim var. Birleşik Devletlerin First Lady 'siyim. Но у меня уже есть работа - первая леди Соединенных Штатов.
Harika bir işim var. En iyi arkadaşımla çalışıyorum. У меня клёвая работа, с лучшим другом.
Ellerimi kullanarak çalışabileceğim bir işim olmasını istedim sadece. Просто нужна работа, где сгодятся мои руки.
Benim zavallı çılgın kız kardeşim, Benim zaten bir işim var. Моя бедная, сумасшедшая сестра, вообще-то у меня есть работа.
Benim bir çocuğum ve tam zamanlı bir işim olduğundan çalışma süreleri de uzun olunca yoruluyor insan. У меня ребенок и работа, я очень много работаю, так что, я устала.
Kırık bir plak gibi olmak istemem ama zaten bir işim var. Ненавижу изображать заезженную пластинку, но у меня уже есть работа.
Benimse ne bir arabam ne de bir işim var. А у меня нет ни машины, ни работы.
Memphis'de bir işim var ki bu seni hiç alakadar etmez ve bana yüzbaşı diyebilirsin. У меня в Мемфисе дело. И тебя оно не касается. Можешь звать меня кэпом.
Ama göğüs cerrahı yada onkolojist olmadığıma göre olay hakkında bu akşam yapabileceğim başka bir işim yok. Но поскольку я не хирург и не онколог, то сегодня едва ли смогу чем-либо помочь.
Gazeteler ne yazarsa yazsın, hala yapılacak bir işim var. Что бы ни писали в газетах, меня ждет работа.
Aksi takdirde yapacak önemli bir işim var. Потому как у меня очень много работы.
Düzgün bir işim ve düzgün bir ofisim var. У меня хорошая работа и хорошее рабочее место.
Üç çocuğum ve büyük bir işim var. У меня трое детей, много работы.
Sanki yarın kalkmam gereken bir işim yokmuş gibi. Будто мне с утра на работу не вставать.
Benim zaten bir işim mevcut, Bay Reese, sizin de öyle. У меня есть работа, мистер Риз, и у вас тоже.
Bak, teklifin için minnettarım ama burada gayet güzel bir işim var. Слушай, я оценил твое предложение, но мне и тут неплохо.
Ne istersem onu yaparım, bir işim yok. Я делаю, что хочу, не работаю.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.