Beispiele für die Verwendung von "bir kısmı" im Türkischen

<>
Üç yıllık gayretten sonra, 1898'de, gereken şeyin yalnızca bir kısmı için söz verilmişti. В 1898 году после трёх лет усилий была собрана лишь малая часть того, что требовалось для нужд готовящегося предприятия.
Mektup, Kasım 1982'de gönderildi ve 1983 başlarında mektubun bir kısmı "Pravda" gazetesinde yayımlandı. Письмо было отправлено в СССР в ноябре 1982 года, а в апреле 1983 года часть письма была опубликована в газете "Правда":
Çekimde maçın bir kısmı da görünecek. Будет видна часть игры в кадре.
Gemiyi yapmak işin bir kısmı, diğeri ise onu galakside uçurmak. Одно дело построить корабль, другое летать на нем вдоль галактики.
Ağrının bir kısmı gitti ama hepsi değil. Частично боль ушла, но не полностью.
Vücudumun bir kısmı koparıldı. Часть моего тела отрубили.
Yüzümün bir kısmı tamamen felçliydi. Половина моего лица была парализована.
Bir kısmı yardım amacıyla kalmış. Несколько остались, чтобы помочь.
Doktor Bailey, size saygım sonsuz fakat o yara dokusunun büyük bir kısmı koltukaltının yakınında. При всём уважении, доктор Бэйли, основная масса рубцовой ткани приходится на подмышечную впадину.
Josh'un parasının bir kısmı Village First Federation şubesinde ortaya çıkmış. Несколько купюр Джорджа всплыли в Первом Федеральном отделении в городке.
Görüntülerin bir kısmı bozulmuş. Одна часть записи повреждена.
Sonra, kendi kütleçekimi ile çökünce, kütlenin bir kısmı kaldı. Kalan bu kütle gezegenleri oluşturdu. Оно разрушилось под влиянием собственной силы тяжести, и из оставшейся после этого материи образовалась планета.
Kurul üyelerinin bir kısmı yarının doğum günün olduğunu söylediler. Мне тут говорили что у тебя завтра день рождения.
Bunlardan bir kısmı gezegen yüzeyinde. Некоторые из них на планете.
Ama aslında atomların büyük bir kısmı boş. Но на самом деле атомы почти пусты.
Aslına bakarsan, ailenin bir kısmı içinde. Кстати, это тоже осталось от семьи!
Fakat bu meblağın az bir kısmı HIV ve AİDS 'İN aşırı yaygın olduğu Afrika'ya gitti. Но лишь часть этих денег направляется в Африку, где просто бушуют эпидемии спида и ВИЧ.
Onlardan bilmediğimiz bir kısmı, pusucu ajanlar olarak içimizde yaşıyormuş. Некоторое число из них, кроты, жили среди нас.
İşimin bir kısmı da tepki almak. Часть моей работы - получать отклик.
Hatırlamıyorum! Sanki beynimin bir kısmı oyulmuş gibi. Всё стёрлось, мне будто часть мозга вырезали.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.