Beispiele für die Verwendung von "bir polis" im Türkischen

<>
Ve bir polis müfettişi olarak, size söz veririm ki bu dava çok uzun sürmeyecek. Как полицейский инспектор, я даю Вам своё слово что дело будет спущено на тормозах.
Mart'ta Bardo Müzesine yapılan saldırıda militanların turist ve bir polis memurunu öldürmesinin ardından, dört aydan daha kısa bir süre içinde yine yabancı turistleri hedef alan ikinci bir saldırı daha gerçekleştirildi. Это второе нападение на иностранных туристов за последние четыре месяца, когда боевики убили туриста и полицейского при нападении в музее Бардо в столице Туниса марта.
Soruşturma kapsamında bir polis memuruna göre, mağdur kelepçeli bulundu, nefes alıyor fakat konuşamıyordu. По словам полицейского, участвовавшего в расследовании, жертва была пристегнута наручниками, она дышала, но не могла говорить.
Veya bir polis atı parka sıçtığı zaman. Как куча навоза полицейской лошади в парке.
Biliyor musun, o da bir polis memuruydu? Она тоже была офицером полиции, знаешь ведь?
Aksanımdan New York Şehrinde çalışan bir polis olmadığımı ya da psikiyatrist olmadığımı anlayabilirsin. Как ты возможно понял по моему акценту, Я не офицер полиции Нью-Йорка.
Janos dükkan hırsızlığı için tutuklandıktan sonra bir polis memuruna saldırdığı için yaşında tutuklanmıştı. Яноса арестовали в за нападение на полицейского после ареста за кражу в магазине.
Şubatta Claire Conner bir polis raporu doldurmuş. февраля Клэр Коннер написала заявление в полицию.
Zamana çok fazla yatırım yapan bir polis için bir kısaltma. Boş davalar için enerji. Это акроним полицейского, который тратит слишком много времени и сил на дохлые дела.
Evet burada bir polis memuru var. Да, офицер полиции уже здесь.
Sylvie, canım, bir polis sana bunu bıraktı. Сильви, милая, патрульный оставил это для тебя.
Turner, bombanın bir polis motorunda saklandığını söyledi. Тернер говорит, бомба была в полицейском мотоцикле.
Şu yeni şov bu boş zamanlarında davaları çözen bir polis hakkında. Новый сериал о полицейском, который раскрывает преступления в свободное время.
Cebinde bir polis telsizi mi var? У тебя в кармане полицейская рация?
Sen bir polis öldürmedin! Ты не убивал полицейского.
Bir polis ya da birisi Carlito'ya orada olacağımızın tüyosunu söyledi. Коп или кто-то шепнул Карлито, что мы там будем.
Ama bu bir polis olarak işini etkilemedi. Но это не влияло на его работу.
Bu bir polis soruşturması. Здесь полиция ведет расследование.
Bir polis ot alır mı? Купил бы разве коп травку?
Pensilin alerjisine karşı tıbbi bir künye takan bir polis. Полицейский, который носит браслет от аллергии на пенициллин.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.