Beispiele für die Verwendung von "birinin içinde" im Türkischen

<>
Tanrım, onu bu takımlardan birinin içinde gömdüler. Боже, его похоронили в одном из таких.
İki tane şarap bardağı var. Birinin içinde buz küpleri var. И здесь два бокала для вина, один со льдом.
"Yüksek sesle konuştuğumuz için mi, yoksa dar görüşlü insanlar olmadığımız için mi bilmiyorum. Otobüsteyken, bir jinekologla yüksek sesle konuşabiliriz.... Arjantinliler psikanalize tabi olurlar, birinin partnerinin hayatıyla ilgili analiz yapıyor olduğunu duymak yaygındır." Можем в автобусе в полный голос обсуждать свои проблемы с гинекологом.... Аргентинцы часто обращаются к психоаналитикам, так что можно часто услышать кого - нибудь, анализирующего жизнь своего партнера ".
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Atnaf gibi genç birinin söndürülen hayâllerinin acı gerçekliği en iyi şekilde bu yazıyla ortaya koyuluyor: Грустная реальность подавленных устремлений кого - то такого молодого, как Атнаф, лучше всего отражена в этом посте:
İşte bu çocuklar, her birinizin içinde bulunan güçtür! Это, мои друзья, внутри каждого из вас!
Bir gün birinin üstüne çok gidilecek ve kim bilir o biri neler yapacak. Однажды доведешь человека до крайности, тогда узнаешь, на что он способен.
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor. Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Ancak birinin bu kapıları kullanıp terasa çıkması ve oradan da çalışma odasına girmiş olması çok muhtemel. Но кто-то мог пройти через эту дверь, выйти на террасу, и оттуда в кабинет.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Birinin cesaretini toplayıp bu puştu vurmasının zamanı gelmişti. До чего ж вовремя кто-то сподобился пристрелить ублюдка.
Haklısın, bunlar bizim kara kutumuz oldu. Her şeyimiz bunların içinde. Ты права, это наш черный ящик, там внутри всё.
Birinin mektubu okuyup bana bir cevap vermesi gerek! Кто-то должен прочесть письмо и дать мне ответ!
Ama yumurtanın içinde dönen harika şeyleri düşünsenize bir. Но представьте чудо, которое происходит внутри яйца.
Bu iş yüzünden, birinin günah keçisi seçilmesi gerekebilir. Кто-то должен взять на себя вину за все это.
Çok fena batırdım. Gelecek saat içinde her şey ortaya çıkacak. Я облажалась по полной и это всплывет в течение часа.
Neden birinin benden daha iyi olması beni bu kadar delirtiyor? Почему меня так пугает, что кто-то окажется лучше меня?
Öyle, büyük ve soğuk bir mekanın içinde durmak çok rahatlatıcı... Стоишь в огромной прохладной пещере, есть в этом что-то успокаивающее.
Bunun yerine sigaraları taneyle alıyorsun her birinin sonuncu olacağından eminsin. Ekleyecek bir şeyin var mı John? Так что вы покупаете одноразовые сигареты, будучи уверенным, что каждая из них будет последней.
Yumurtaların içinde ne var Rebecca? Что внутри яиц, Ребекка?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.