Beispiele für die Verwendung von "bunu kanıtlayacağım" im Türkischen

<>
Ve ben de bunu kanıtlayacağım. И я собираюсь доказать это.
Foster konusunda yanılıyorsunuz ve ben de hepinizi bunu kanıtlayacağım. Ты не прав насчет Фостера. Я докажу тебе это.
Aradığımız kişi El Macho, bunu kanıtlayacağım! Это правда, и я это докажу!
İşte bu yüzden bunu kanıtlayacağım. Поэтому я хочу это доказать.
Ve bunu sana kanıtlayacağım. Я тебе это докажу.
"Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım. "Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу.
Bunu sana bu akşam kanıtlayacağım. И сегодня я это докажу.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Yapabilirim, bunu sana kanıtlayacağım. Я смогу. Я докажу тебе.
Bunu nasıl başardınız? Как вам это удалось?
Ama bunu sana kanıtlayacağım. Но я тебе докажу.
Sadece kimliğimiz nedeniyle bizi soruşturmaya gönderiyorsunuz ama bunu aşırı kibar bir şekilde yapıyorsunuz. Вы отправляете нас на проверку на основании лишь нашей национальной принадлежности, зато вы делаете это крайне вежливо.
Ayini icra edip filme çekecek, sonra da internete yükleyip, iblisin varlığını kanıtlayacağım. Проведу ритуал, сниму его, выложу в интернет и докажу существование темных сил.
Ama sırf adamı çok sevdiğim için bunu söylemiştim, sevgi bazen bize saçma şeyler yapmaya itiyor. Но я предложила это только потому, что мне действительно нравился парень, и вы знаете, что любовь иногда заставляет нас совершать глупые поступки.
Gidip sana hayalet diye bir şeyin olmadığını kanıtlayacağım. Я докажу вам, что привидений не бывает.
Olay yeri cesedin üzerinde bunu buldu. Судмедэксперты нашли на теле эту вещь.
Sonunda Merlin'i haksız çıkartacağım. Onun soytarısı olmadığımı kanıtlayacağım! И я наконец докажу, что Мерлин ошибся.
Eğer konuşman gereken anlamlı bir şeyler varsa bunu konuşman gereken tek kişi nişanlın. Если тебе нужно поделиться чем-то важным, ты должна рассказывать это своему жениху.
İşin aslı, film işinde, biz bunu sürekli yaparız zaten. Buna kesilmiş sahne deriz. К тому же, в фильмах мы делаем это постоянно, это называется удаленная сцена.
Hey. - Bunu bilmediğimi mi düşünüyorsun? Эй Ты думаешь я не знаю этого?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.