Beispiele für die Verwendung von "dışında" im Türkischen mit Übersetzung "вне"

<>
Bu dron, kolektif dışında hayatta kalamaz. Этот дрон не может выжить вне коллектива.
Ayna Boyutu'nun dışında, gerçek dünyadaki maddeyi mi büküyor? Он преобразует материю вне Зеркального измерения в реальном мире?
Ama bu, yetki sınırlarının dışında neden gizli bir operasyon yürüttüğünü açıklamıyor. Не объясняет того, почему вы проводили неофициальную операцию вне своей юрисдикции.
Bu tiyatronun dışında ne yaptığın umurumda değil. Umurumda değil. Мне всё равно, чем ты занимаешься вне театра.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Bu duvarların dışında da sana hizmet edebilir miyim? Могу ли я служить Тебе вне этих стен?
Merak etme. Ofisin dışında buluşabileceğimiz gizli bir yer bulacağız. Мы найдем место для тайных встреч где-то вне офиса.
Ve çok büyük miktarlarda bilgiyi vücutlarımızın dışında depolamayı öğrendik. Поэтому мы научились хранить огромное количество информации вне своих тел.
Ofisin dışında sağlıklı ilişkiler kurmak da önemlidir. Также важно иметь здоровые отношения вне офиса.
Bir adam, senin gibi, kendi zamanının dışında, yalnız ve korkmuş. Человек, как и вы, вне своего времени, Одинокий и напуганный.
İş dışında beraber çok zaman geçiriyor musunuz? Вы проводите много времени вместе вне работы?
Teknolojimiz bize eşsiz şekilde zaman içinde ve dışında gezinmemize olanak sağlıyor. Bu şekilde başlangıçlarımızı gözlemleyebiliyoruz. Наши технологии позволили нам путешествовать вне времени, и мы смогли наблюдать за собственным рождением.
Torchwood. Hükümetin dışında, polisin ötesinde. Dünyadaki uzaylıları izleyip yakalayarak, insan ırkını gelecekteki tehlikelere hazırlamak. Торчвуд, вне правительства, вне полиции расследует прибывание пришельцев на земле, секретное оружие человечества.
Maria Luisa ve Godoy ile birlikte hayatının geri kalan kısmını İspanya'nın dışında geçirdiler. Мария Луиза, Годой и отреченный король провели остаток своих дней вне Испании.
Katı bir karantina dışında yaşayamayacak kadar çok etkilenmiş olan bir çok hastayla ilgileniyoruz. Мы заботимся о множестве пациентов, слишком заразных, чтобы жить вне карантина.
Bitcoin İpek Yolu için ideal para birimiydi çünkü anonimlik sağlıyor ve bankaların ve devletin kontrolü dışında işliyor. Bitcoin идеальная валюта для Silk Road, потому что он анонимен и вне контроля банков и государств.
Semih Kaplanoğlu'nun "Herkes Kendi Evinde" adlı ilk filmi, aldığı birçok ödülün yanı sıra yurt içi ve yurt dışında birçok uluslararası festivale de katıldı. Первый фильм, который он режиссировал "Herkes Kendi Evinde" ("Вне дома"), получил несколько наград и участвовал на международных кинофестивалях.
büyük çaplı çalışmalarının çoğunda, The Home, Human Work, The Man Made World gibi, Gilman ayrıca kadınların ev dışında çalışmasını savundu. Во многих из своих главных работ, в том числе "The Home" (1903), "Human Work" (1904) и "The Man-Made World" (1911), Шарлотта также защищали женщин, работающих вне дома.
Yeni Dünya'daki ilk İngiliz kolonileri, o zamana kadar Krallık sömürgeleri dışında kalan topraklarda bulunan İngiliz uyruklu kişilere ait ekim alanlarından oluşmaktaydı. Первые британские колонии в Новом Свете являлись поселениями британских подданных в землях, до сих пор находившихся вне владений Британской Короны.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.