Beispiele für die Verwendung von "da açıklıyor" im Türkischen

<>
Oh. Bu da açıklıyor Shaw'un vücudundaki pençe şeklindeki yarayı. Это объясняет рану как от когтя на теле Шоу.
Lancer'ın davranışlarını da açıklıyor. станут понятны действия Лансера.
Bu, daha önce fark ettiğimiz olağandışı hatları da açıklıyor. Это объясняет ту необычную полосу, которую мы заметили ранее.
Ayrıca neden Bill'in evdeki şeylerin dingin durmasına ihtiyaç duyduğunu da açıklıyor. И почему ему нужно, чтобы дома все было спокойно. Организованно.
Bu larvaları da açıklıyor. Это объяснило бы личинки.
Bu, rüyanda çıplak olmanı da açıklıyor. Это объяснило бы, почему ты голый.
Bu, müvekkilinizin güneş yanıklarını da açıklıyor. Этим можно объяснить и загар вашего клиента.
Bu onların öfke kontrolü olaylarını da açıklıyor. Это объясняет их проблемы с управлением гневом.
Jack ölmeden önce gördüğümüz o titreyen ışıkları da açıklıyor. Это может объяснить мерцание света, перед смертью Джека.
Ancak Uluslarası Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algısı Endeksi' ndeki yolsuzluk sıralamasındaki ülkeden'nci sırada oluşu bile Cibuti halkının ülkelerindeki uluslararası askeri kuvvetlere karşı derin hoşnutsuzluğunu kısmen açıklıyor. Согласно международному индексу восприятия коррупции, страна занимает место из стран, и индекс только частично объясняет глубину негодования простых людей из Джибути касательно международных военных сил в их стране.
Bu da mektupları açıklıyor. Это объяснило бы письма.
Bu da saniyelik kalp durmasını açıklıyor. Это объясняет остановку сердца на секунд.
Ucuz parfüm kullanmanın sebebini de açıklıyor bu demek. Это объясняет твои либеральные взгляды на дешёвый парфюм.
Siroza da sebep olur. Bu da kanamayı ve protrombin zamanının uzamasını açıklıyor. Он также вызывает цирроз, что объясняет кровотечение и увеличенное протромбиновое время.
Her şeyi açıklıyor: sürgün, şehitlik, İsa... Это объясняет все - изгнание, бедствия и Мессию...
Bu da sahte kimlikleri nasıl bulduklarını açıklıyor. Это и объясняет все эти фальшивые документы.
Bu, asık suratı açıklıyor. Это объясняет, вытянутое лицо.
Bu, Dr. Apocalypse'in kolunun neden kabarık olduğunu açıklıyor. Это объясняет, почему рука доктора Апокалипсиса так раздулась.
Neden özel muamele gördüğünü açıklıyor bu. Это объясняет особое отношение к нему.
Bu özel dedektifi açıklıyor. Это объясняет частного детектива.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.