Beispiele für die Verwendung von "daha yüksek" im Türkischen

<>
Muhtemelen adil değil, ama seni daha yüksek standartlarla değerlendirdim. Возможно, это не справедливо, Но я ожидал большего.
Sadece enerji olarak var olabildikleri, daha yüksek bir boyuta yüceldiler. На более высокий уровень, где они существуют в виде энергии.
Ve amonyak, yalnızca daha yüksek basınç ve daha düşük sıcaklıklarda sıvıdır. А аммиак становится жидким при более высоком давлении и более низких температурах.
Öyle olsa bile, sen gerçek bir oyuncu olduğun için şansın çok daha yüksek. Даже если так, у тебя большое преимущество, потому что ты действительно актриса.
Bunların çözünürlüğü daha yüksek. У этих разрешение больше.
İnsanlar daha yüksek bahşiş almak için söylediğimi sanıyor. Все считают, что я вру ради чаевых.
Biraz daha yüksek sesle konuşun bayan. Sizi hiç duyamıyorum. Говорите громче, мадам, я вас не слышу.
Bunu daha önce defalarca yaptık, Bill ve bu seferki zevkimizden daha yüksek bir önem taşıyor. Мы делали это бесконечное количество раз, и для более благородной цели, чем наше удовольствие.
Zehirin, daha yüksek alkol içeriğine sahip bir şeyle birlikte verildiğini söylediler. - Cin ya da... Они говорят, яд должны были растворить в чём-то с большим содержанием алкоголя, вроде джина или...
Eğer Chris Garper'ın bize kardeşiyle ilgili söylemediği bir şey varsa sen tekken söyleme ihtimali daha yüksek. Если Крис Гарпер утаил что-то о своём брате, больше шансов, что он скажет наедине.
Senin için daha yüksek umutlarım vardı Humphrey. Я ожидала от тебя большего, Хамфри.
Ve hala bir dağın tepesindeyken daha yüksek bir dağın özlemini çekiyor. Свежие грецкие орехи набивали оскомину, И это всё ещё так.
Bunu daha fazla kan akmadan bitirme şansım daha yüksek. Я знаю, как закончить это все без резни.
Kızların oranı daha yüksek. Среди таких преобладают девочки.
Bu dağa yıl önce tırmandın ve burası metreden daha yüksek. лет назад ты поднялась на эту гору высотой более метров.
Ama bütün hepsi daha yüksek bir kurum tarafından cezalandırılırsa birileri kariyerini bu dava ile yükseklere uçurur. Но если все это дело будет санкционировано высшим руководством. Чью-то карьеру может подстегнуть одно показательное дело.
Dur dede, daha yüksek sesli bir şey çalayım. Сейчас, дедушка, я включу тебе кое-что погромче.
Hastanedeyken işlerin ters gitme olasılığı daha yüksek Cath. Кэт, в больнице вероятность косяка куда выше.
Senden daha yüksek standartlardaki hayatıma değinmen pek de adil değildi. Как низко с твоей стороны взывать к моим высоким чувствам.
Yumurtalık kanseri daha yüksek ihtimal. Рак яичника куда более вероятен.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.