Beispiele für die Verwendung von "diye düşündüm" im Türkischen

<>
Harper Avery Ödülü'nü ilk kazandığımda "Boş ver o erkekleri" diye düşündüm. В свою первую премию Харпера Эйвери я подумала "к чёрту мужчин".
Yakın akraba araştırması yapmak için benimle gelebilirsiniz diye düşündüm. Может, вы хотите пойти со мной доставить похоронку.
Size değerli bir şey verirsek bize yardım etmeye daha çok hevesli olursunuz diye düşündüm. Я полагал, вы быстрее согласитесь помочь, если мы предложим вам что-то ценное.
Ona sürpriz yapmak istersin diye düşündüm. Telefonunuz var. Я подумала, ты захочешь сделать ему сюрприз.
Bilmiyorum, uçakta tanışmış olabiliriz diye düşündüm. Не знаю, может в самолёте виделись.
Bilmeniz gerek diye düşündüm. - Evet. Но я подумал, вы должны знать.
Kilise sırasında tek oturmaktan daha iyidir diye düşündüm, değil mi? Это же лучше, чем в одиночестве сидеть на церковной скамье?
Oyunu bitiririm diye düşündüm. Я сам хотел закончить.
Belki bir tanesini yakından incelemeyi istersin, diye düşündüm. Подумал, что захочешь поближе, познакомиться с ним.
İkinizin biraz desteğe ihtiyacı olabilir diye düşündüm. Подумал, вам двоим не помешает подкрепление.
Anlayacağın, biraz uzaklaşmak, yalnız kalmak iyi gelir diye düşündüm. Решил, что было бы неплохо побыть наедине с самим собой.
Ofise gitmeden önce öğle yemeği yeriz diye düşündüm. Я думала заскочить в офис на ланч попозже.
Başaramazsam, ya her şey darmadağın olursa diye düşündüm. Если у меня не получится И всё дело развалится.
İşten sonra uğrarım diye düşündüm. Думала, зайду после работы.
Bu sabahki çalışmandan sonra enerjiye ihtiyacın olur diye düşündüm. Подумал, тебе нужно восстановиться, после утренней тренировки.
Başına bela açılmasını hak eden birileri varsa o da onlardır diye düşündüm. Подумал, что если кто и заслужил неприятности, то это они.
Ailesinin gelmesini bekliyor diye düşündüm. Я решил подождать его родителей.
Kimse olmadığından, makinelerle çalışmak için iyi bir zamandır diye düşündüm. Я решил, раз тут никого нет, поработать с техникой.
Yakınlardaydım ve bir içki içmeye uğrarım diye düşündüm. Я была по соседству и захотела немного выпить.
Eğer onu seviyorsa, gitmesine izin verir diye düşündüm. Может, если она его любит, то отпустит.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.