Beispiele für die Verwendung von "ele geçirmeye" im Türkischen

<>
Eğer gemisini ele geçirmeye çalışırsak, ne yapacağını bilemeyiz. Если мы попытаемся захватить корабль неизвестно что он предпримет.
Makedonya'daki bu zaferlerden sonra III. Andronikos Konstantinopolis'i ele geçirmeye karar verdi ve Mayıs 1328 tarihinde şehre girdi ve büyükbabasını tahtı bırakmaya zorladı ve gücü eline aldı. После этих побед в Македонии Андроник III решил захватить Константинополь, и в мае 1328 года он вошел в столицу, вынудил деда отречься от престола и взял власть в свои руки.
Mary tahtımı ele geçirmeye kalkmıştı. Она покушалась на мой трон.
Diğer hükümetler onu ele geçirmeye çalıştılar. Другие правительства могут попытаться заполучить его.
Birileri liderliği ele geçirmeye çalışıyor. Кто-то явно пытается захватить власть.
Ne cüretle ülkemi ele geçirmeye çalışırsın! Как ты смеешь овладевать моей страной?
Yukos petrol şirketini ele geçirmeye çalışıyordu ve tabii Yugansk halkının hayatı petrol şirketine bağlıydı. ЮКОС пытался приобрести одну из нефтяных компаний. Весь город зависел от этой нефтяной компании.
Dünyayı ele geçirmeye mi çalışıyorsunuz? Вы пытаетесь захватить мир или...
Duke'lar pazarı tümüyle ele geçirmeye çalışıyor. Дюки собираются сжульничать на рынке сока.
Bayrağını ele geçirmeye ne dersin? Может, захватить его флаг?
Aile şirketlerinin kontrolünü ele geçirmeye çalışıyor, Dennison'u mahkemeye veriyor, ama kaybediyor. Пытался прибрать к рукам семейные фирмы, судился с Деннисоном, но проиграл.
Babasının şirketini ele geçirmeye çalışan oğul hakkında ne düşündüklerini bilir misin? Знаешь, что думают люди, когда сын возглавляет компанию отца?
Beni ele geçirmeye çalışan bir manyak tarafından kullanıldın mı? Ты был использован социопатом, чтобы добраться до меня?
Seni ele geçirmeye başladı Bay Frodo. Оно захватывает вас, мистер Фродо.
Firmanın ortaklarından biriyle iş birliği yapıp yönetimi ele geçirmeye çalışıyorsan büyük bir sorun var. Да, если ты вступил в сговор с моим работником для захвата моей фирмы.
Diyorsunuz ki robotlar bizi ele geçirmeye mi geliyor? Hayır. Так вы говорите, что роботы уже нацелились на нас?
Kader'i ele geçirmeye geliyorlar. Они хотят захватить Судьбу.
Simon, Darling Holding'in kontrolünü ele geçirmeye karşılık düğünü iptal etmeyi teklif etti. Саймон сделал предложение отменить свадьбу в обмен на контрольный пакет акций корпорации Дарлинг.
Cooper öleli daha saat oldu ama hemen onun gücünü ele geçirmeye çalışıyorsun. Купер умер всего час назад, а ты уже занял его место?
Amerikalıların işleri nasıl yürüttüğünü biliyorum ve Al Haig hükümeti ele geçirmeye çalışmıyor. Я знаю как поступают американцы, и Ал Хейг не захватывает правительство.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.