Beispiele für die Verwendung von "farklı" im Türkischen mit Übersetzung "разных"

<>
Belli ki benim durumumda kullanılacak gözlükte iki tarafın odağının farklı olması gerekiyor. Мне иногда, определённо это то, что нужно два разных фокуса.
Dört ceset, dört farklı ülke. Четыре трупа, четыре разных страны.
Dört farklı çeşit hapa ihtiyacı var. Ему нужно четыре разных вида таблеток.
Farklı kasabalarda iki farklı cinayet olmuş bu sabah. Два убийства в двух разных городах этим утром.
Farklı zaman dilimlerinden üçümüz bir arada olunca bunu telafi etmeye çalışıyor. Мы из трёх разных временных зон, она пытается это компенсировать.
Farklı ellerde duran anahtarlar gibi şeyler. Bir kopyada kapılar, diğerinde ise duvarlar gibi farklılıklar var. Например, ключи в разных руках открытый проём в другом экземпляре заложен кирпичами и ещё кое-что.
Lavabonun altında üç farklı temizlik maddesi buldum. Нашел три разных чистящих средства под раковиной.
Dikkatimi çektiği ikinci toplantıydı ve her iki toplantı da farklı yerlerde yapılmıştı. Уже вторую встречу подряд он привлекает мое внимание и на разных собраниях.
Birbirinden tamamen farklı iki kişi gibisin. Ты как два абсолютно разных человека.
Annem der ki dünyada çok fazla insan olduğu için çok farklı renkler varmış. Мамуля говорит что есть много разных оттенков, так же, как людей.
Konser ve spor salonları bile iki farklı salon! Их аудитория и спортзал это два разных помещения!
Ama saç yumağında farklı insanın saçını bulduk. Но мы нашли волосы от разных людей.
Kadınlar ve erkekler, farklı bir çok yaşta, nezih mahallelerden arka sokaklara kadar. Мужчины, женщины, все разных возрастов, из разных районов, разных профессий.
Hayır, hayır. Üç farklı insandan üç farklı bacak. Да нет, три ноги от трех разных человек.
Eğer muhafızlarımız bu kadar iyi olsalardı.. Böyle bir fırsatı yakalayamazdık ve Krallığımızda böyle farklı yerleri göremezdik. Если бы наша охрана была так же хороша мы бы не имели повода увидеть столько разных королевств.
Efendim, iki farklı hastanede teyit edilmiş radyasyon vakaları var. Сэр, зафиксированы случаи радиационной болезни в двух разных больницах.
Tüm bu olaylara ait farklı DNA'lar içeren birçok adli kanıt var. Во всех этих делах много улик, включая несколько разных ДНК.
Masada bir kaç farklı ten renginde boya var. На столе есть краски для разных оттенков кожи.
İki farklı tarama tamamen aynı dağılım desenine sahip olamaz mı? Два разных скана не могут иметь абсолютно одинаковые дисперсионные картины?
Güvenlik kamerası, çift kilit ve iki farklı giriş var. Камеры наблюдения, двойной дверной засов, два разных выхода.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.