Beispiele für die Verwendung von "fazla" im Türkischen mit Übersetzung "больше"

<>
Yedi gün ,'dan fazla mekan. 00'den fazla ziyaretçi, dört tane konaklama köşkü. Семь дней, свыше различных локаций, и больше посетителей, четыре медицинских пункта.
"Daha fazla vermeyeceğim ve verecek bir şeyim kalmadı." "Меня больше нет и мне нечего дать тебе".
YouTube videosunu da iki milyondan fazla kişi izledi. А видео на YouTube собрало больше миллионов просмотров.
Kadınlar arada bir bağ olduğunu hissetmek için daha fazla göz temasına ihtiyaç duyar. Женщины нуждаются в зрительном контакте больше, чем мужчины. Что бы почувствовать связь.
Ayrıca bir de, bir erkekle saatten daha fazla bir süredir görüşmüşsen kız kardeşine asılamazsın. И если ты знаешь парня больше, чем часа, его сестра - запретная зона.
Daha fazla para istiyorlarsa daha fazla çalışmaları gerekiyor. Если им нужны деньги, надо больше работать!
Nodell kulesi olayında insanların bildiğinden daha fazla şey biliyorsunuz, değil mi? В пожаре в башне произошло больше, нежели известно людям, так?
Bu yaz parkta daha fazla polis var gibi. Похоже этим летом в парке гораздо больше мусоров.
Ve Catherine'in onu daha fazla ruhla beslediğini görmek... и смотреть как Екатерина поглощает все больше душ...
Bir odada üçten fazla kişi varsa kara borsa kuran biriyim. Если рядом больше трёх людей, я открываю чёрный рынок.
Ama değiller. Bu arada Akron'da normalden fazla bu tarz kulüp var. Кстати, в Акроне явно больше свинг клубов, чем нужно.
Lamar'a söyle, isterse maçı kazansın, ama yediden fazla fark olmasın. Скажешь Ламару, что он может выиграть, но не больше очков.
Cora'nın bir aydan fazla sır sakladığı görülmemiştir. Кора может хранить секреты не больше месяца.
"Perşembe günü daha fazla yağmur bekleniyor." "Еще больше дождей ожидается в четверг".
İkimizin, aslında düşündüğünden çok daha fazla ortak noktası var, Owen. У нас с тобой больше общего, чем ты думаешь, Оуэн.
İnan bana tarot kartlarıyla bile daha fazla şansın var. Поверьте мне, вам больше повезет с картами Таро.
Lütfen, aranızdaki ilişki hakkında daha fazla şey bilmek isteriz. Пожалуйста, мы хотели бы узнать больше о Ваших отношениях.
Onu canlı yakalamak için daha fazla insan kaybedeceksiniz. Вы потеряете больше людей пытаясь его вернуть живым.
Bu gıcık mankafaları kulüben için daha fazla ödemeleri için kafalamaya çalışıyorum. Пытаюсь заставить этих надоедливых дурачков заплатить больше денег за твою хижину.
Dikkatleri başka tarafa seçmeseydim, elinizde daha fazla şerif cesedi olurdu. Не поступи мы так, мёртвых шерифов было бы гораздо больше.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.