Beispiele für die Verwendung von "güvenliğini" im Türkischen

<>
Ayrıca Bileştirme Konseyi'nin güvenliğini NSS'in sağlamasına izin verdi. Также дал разрешение NSS на обеспечении безопасности комитета.
Asıl görevimiz, Federasyon gezegenlerinin güvenliğini sağlamak. Наш главный долг - безопасность планет Федерации.
Bu emirler, üssün güvenliğini korumak için bizi bağımsızlığımızı ilan etmeye zorlamıştır. Эти приказы заставили нас провозгласить независимость, дабы обеспечить безопасность этой станции.
Ancak Bakan, bunun sadece kamu güvenliğini korumak amacıyla yapıldığını ve sağlık personelinin görüşlerini özgürce ifade etme hakkına sahip olduğuna dikkat çekti. Однако министр объяснил, что это было сделано в целях обеспечения общественной безопасности и добавил, что медицинский персонал имеет право свободно выражать свое мнение.
O zaman umarım sen ve o lanet komite onların güvenliğini sağlayabilirsiniz. Надеюсь, ты и ваш чертов комитет можете обеспечить им безопасность.
Gwen'in güvenliğini iki katına çıkaralım ve Max eve asla yalnız gitmesin. Нужно удвоить охрану Гвен, и Макс едет домой не одна.
Önce Savunma Bakanlığı'nın güvenliğini aradım, sonra da oraya gittim. Я позвонил в службу безопасности минобороны. Потом я поехал туда.
Batı yanlısı tutumunu göz önünde bulundurursak bence bir şansımız var. Ama can güvenliğini garanti altına alamazsak görüşmeler sürdürülemez. Учитывая его прозападные взгляды, он получит такую возможность, однако нельзя проводить переговоры без гарантий его безопасности.
Büro, bu merkezlerin güvenliğini garanti edemez. Бюро не может гарантировать безопасность этих центров.
Fakat ard arda yıldızlararası kelle avcılarıyla savaşmak halk güvenliğini sağlamak için iyi bir yol gibi gözükmüyor. Но битвы с межзвездными охотниками за головами - не самый лучший способ обеспечить безопасность для людей.
Artık kilisenin ve öğrencilerin güvenliğini endişe etmeyin, lütfen. Пожалуйста, не беспокойтесь о безопасности церкви и студентов.
Bu kesinlikle geçerli ve belli bir şekilde halkın sağlığını ve güvenliğini tehdit ediyor. Это явно подпадает под определение существенной и особой угрозы жизни и безопасности людей.
Ama ailesine ve mezun öğrencilerimize, kampüsün güvenliğini sağlamak için her şeyi yaptığımız mesajını vermek istedim. Но я хотел известить родителей и выпускников, что мы делаем всё возможное для безопасности кампуса.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.