Beispiele für die Verwendung von "geri ödeme yapmayı" im Türkischen

<>
Shauna, bana nasıl geri ödeme yapmayı düşünüyorsun? Шона, как ты собираешься мне их возвращать?
Ibrahim'in annesine ödeme yapmayı bıraktı. Он прекратил выплаты матери Ибрагима.
Yeni ortağım son ortağından ufak bir geri ödeme alabilmen için bir şey teklif ediyor. Мой новый партнер может предложить тебе кое-что, получить немного от твоего прежнего партнера.
Belki Alzheimer yüzünden Brooks ödeme yapmayı unuttu. Значит, из-за Альцгеймера Брукс забыл заплатить.
Geri ödeme zamanı ve ben de toplamaya geldim. Пора платить, и я пришел за платой.
Ne kadar güzel, Zaten size ödeme yapmayı planlamıyordum. Конечно, ведь я не собираюсь за неё платить.
Şimdi bu iyiliğimi geri ödeme zamanın geldi. Теперь время для тебя оказать эту услугу.
Senin deneyinin videosu yüzünden ödeme yapmayı reddediyorlar. Они отказываются платить из-за видеозаписи вашего эксперимента.
Geri ödeme yapabilir miyiz o zaman? Тогда можно вернуть нам наши деньги?
Bu pisliklere ödeme yapmayı düşünmüyorsunuz ya? Вы ведь не заплатите этой мрази?
Ben bir geri ödeme talep ediyorum. Я требую возврата денег.
Evine kadar götürüp, ona ödeme yapmayı reddetmişti. Не отвезла её домой и отказалась платить ей.
Ortalama 23 ay geri ödeme süresi ile ikinci en düşük program ücretidir. Это вторая программа с самой низкой стоимостью и средним периодом окупаемости в 23 месяца.
Formosa'ya karşı protesto & ödeme talebi için balıkçılar A yoluna balıkçı ağı getirdi. Рыбаки вынесли рыболовные сети на автомагистраль A, протестуя против Formosa и требуя выплаты компенсации.
Hükümetin okullardaki "yeniden yapılandırma" planında geri adım atmasından dolayı, São Paulo'daki öğrenci harekatının büyük bir zafer kazandığı görülüyor. Движение студентов Сан - Паулу одержало крупную победу. Правительство откладывает свой план "реорганизации".
O saçaklı saçlarla ilgili de birşeyler yapmayı ihmal etme. И не забудь сделать что-нибудь с этой жуткой прической.
Verna ve müsteşarının... sıvaması yüzünden ödeme yapmak zorunda olmak beni delirtiyor. Действительно раздражает, что мы должны платить за Верну и её постоянного секретаря.
Kahire Havaalanına gelen gazeteci güvenlik tarafından durdurulup hiçbir açıklama yapılmadan Prag'a geri gönderildi. Он был остановлен охраной и должен быть депортирован назад в Прагу, не получая при этом каких - либо объяснений.
Sanırım ne yapmayı düşündüğünü bilmek benim de hakkım. Имею право знать, что ты будешь делать.
"Hey, göğüsler için kredi kartıyla ödeme yapabiliyor musun?" "Эй, не знаешь, можно заплатить за сиськи кредитной картой?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.