Beispiele für die Verwendung von "işin bir parçası" im Türkischen

<>
Hastaları tedavi ederken öğrendiğim şey ölümün bu işin bir parçası olduğu. Чему я научилась, помогая пациентам Смерть - только часть сделки.
Başarısızlık da bu işin bir parçası Lena. Неудача - это часть процесса, Лена.
Sonuçta erkek ajan yetiştiriyorsun, bu işin bir parçası, değil mi? То есть, ты занимаешься вербовкой. Это же часть этого, да?
Bu işin bir parçası. Ya da onlar öyle sanıyorlar. Это часть работы, или они просто так считают.
İyi öyleyse, şu andan itibaren ne olursa olsun artık bu işin bir parçası olmuyorsun. Что ж, с этого момента, чтобы ни случилось, ты ничего не решаешь.
Gardiyanlara böyle isimler takarlar. işin bir parçası bu. Охранники называют имена, это все часть работы.
Anlamadım? Eğer ekibim bu işin bir parçası olmazsa, Komiser Singh'e giderim. Если мою команду не подключат к работе, я пойду к капитану Сингу.
Gemiyi yapmak işin bir kısmı, diğeri ise onu galakside uçurmak. Одно дело построить корабль, другое летать на нем вдоль галактики.
Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu. Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина.
Ama işin bir de iyi tarafı var. Hepimize biraz bir şeyler bırakmış. Но хорошая новость в том, что она нам всем кое-что оставила.
Kültür ve mirasın bütünleyici bir parçası. Shuvo Noboborsho (С Новым Годом).
Tropical Chevrolet'de bu gündelik işin bir bölümü. Мечты сбываются в "Тропикал Шевроле".
Evlilikleri senin hayat yolunun bir parçası değil. Их брак - не твоя зона ответственности.
Ama kabul etmelisin. Platin kuralı kırmak için işin bir de üst tarafı var. Но ты должен признать, что есть и плюсы в нарушении платинового правила.
Vera planının bir parçası mı? Вера является частью этого плана?
Bu işin bir parçasıydı hani? - Hayır. Вы говорили, что это - часть работы.
Tarihin bir parçası olduğun için tebrik ederim. Мои поздравления, ты вошла в историю.
Eminim, annesi de bu işin bir parçasıdır. Уверен, что его мать та ещё штучка.
Tartışma araştırmanızın bir parçası mıydı? Это было частью вашего исследования?
Bu işin bir tarafı. Это с одной стороны.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.