Beispiele für die Verwendung von "kahve" im Türkischen

<>
Şehrin bu yakasındaki en iyi kahve. Лучший кофе в этой части города.
Starbucks'ın bu kasabayı unuttuğuna inanamıyorum. Kasabadaki tek işe yarar kahve kapanmış diye duydum. Я слышала, что единственное приличное кафе в городе, и то закрылось.
Evet ama o birisi şu anda kahve dükkanının önünde ve siparşini almaya hazır. Да. Но этот кто-то сейчас сейчас около кофейни и готов принять твой заказ.
Olay Yeri, video kayıtlarından hareketle Joe'nun kahve bardağını çöpte buldu. С помощью камер наблюдения криминалисты вытащили кофейную чашку Джо из мусора.
Çöp tenekesi ve kahve makinesi. Мусорные баки и кофейные автоматы.
Çok sevdiğimiz biri, çok uzak yerlerden sana bir kahve ısmarlamak için geldi. Мы бы еще хотели поговорить с тобой за чашечкой кофе где-нибудь далеко отсюда.
Bir taksici de müşterisini bırakmış bir kahve içmek için mola vermişti. Водитель такси довёз пассажира чуть быстрее и остановился выпить чашку кофе.
Kahve yerine çay içtim diye bir insan bunu bu kadar rahatsız edici mi bulmalı? И если там скорее чай, а не кофе почему это должно кого-то беспокоить?
Servis kötü, kahve kötü, müzik iğrenç. Обслуживание плохое, кофе плохой, музыка хреновая.
Genelde, sen işe giderken ılık bir kahve bulursam kendimi şanslı sayarım. Обычно я довольствуюсь едва теплым кофе, пока ты собираешься на работу.
En iyisi bir kahve ve nane çayı içip biraz uzanayım. Пойду, выпью чая с мятой, кофе и прилягу.
Şimdi biri bana bir kahve getirebilir mi artık? А теперь кто-нибудь может принести мне чертов кофе?
Portakal suyu ya da kahve ya da Red Bull? Апельсиновый сок, кофе, "Ред Булл"?
Belki dizgi hatasıydı ya da belki biri bir fincan kahve döküp kağıtları karıştırmış ve benim adım öne çıkmıştı. Кто-нибудь сделал опечатку, или пролил чашку кофе на стол, перепутал листы, и вот я здесь.
Hey, bir fincan kahve daha istiyorum. Эй, я хочу еще чашечку кофе.
Ve kahve konusunda dikkat edeceğim. -Pekâlâ. И я буду себя одергивать насчет кофе.
Evet. Spesiyalitenizden, bir parça domuz pastırması ve kahve. Мне - ваше фирменное, кусочек бекона и кофе.
Kampüste kahve içmek için güzel bir yer biliyor musun? Ты знаешь где можно выпить приличного кофе в кампусе?
Hiç bu kadar kötü bir kahve içmiş miydin? Это худший кофе, который ты когда-либо пил?
Juliet onu kahve içmeye götürdü. Джульет взяла ее выпить кофе.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.