Beispiele für die Verwendung von "kişi" im Türkischen mit Übersetzung "человек"

<>
Bu üç kişi bir milyonu kaybetmek için uğraşıyorlar. У этих трех человек есть шанс проиграть миллион.
Anadilini akıcı biçimde konuşan son kişi 1981 yılında ölmüştür. Последний свободно говорящий на языке человек умер в 1981 году.
Sadece günahlarından arınma arayışında olan bir kişi işleyeceği suç an meselesiyken kurbanını uyarabilir. Только человек, ищущий спасения, предупредил бы жертву о своём грядущем преступлении.
Seni buraya hapseden kişi bu aynaya çok fazla karanlık büyü yüklemiş. Человек, которого я заточила здесь, наполнил его темной магией.
Aynı boyutta, aynı kişi iki kez gelmiş olabilir. Размер одинаковый. Может, сюда дважды приходил один человек.
Ellen, kendini bir dinle, "Ölmesi gereken tek kişi o mu?" Эллен, ты себя слышишь? "Единственный человек, кто должен умереть"?
Arkadaşlar, bugün on kişi işten çıkarılmış. Друзья, сегодня десять человек были уволены!
Kıyımda, bizler için kendilerini feda eden kişi dünyaya gidebilmemiz için gerekli olan zamanı bize tanıttı. Те человек, которые отдали свои жизни, подарили нам время, чтобы добраться до земли.
İkramiye için, Gaby'den daha çok heyecanlanan tek kişi de, onun mücevher satıcısı. И единственный человек, который радуется чекам больше чем Габи, это ее ювелир.
Haziran itibariyle 00'den fazla aile ya da 00 kişi evinden oldu. По состоянию на июня более семей (человек) были вынуждены покинуть свои дома.
Dave, bu durumda suçlanacak tek bir kişi var, o da Robin. Дэйв, в том, что случилось виноват только один человек - Робин.
Beş kişi bunlarla öldürüldü bile. Ими убили уже пять человек.
kişi tedavi gördü ve taburcu edildi. человек получили помощь и отпущены домой.
Bir tek kişi zırhlı araç soygununu başarabilir mi sanıyordun? Думаешь, один человек в состоянии взять бронированную машину?
Yo, yo, bir kişi tek başına yapabilir miydi anlamak istiyorum. Нет-нет, мне нужно понять, мог ли это сделать один человек.
Bence senin hediye seçimimle bir sorunun yok. Aldığım kişi ile ilgili bir sorunun var. Думаю, тебя возмущает не подарок, а человек, которому я его дарю.
Babamı mezarına koymaktan sorumlu olan tek kişi Jack Randall. Единственный человек виновный в смерти отца - Джек Рэндолл.
yıl önce, yaptığım bir hatadan dolayı kişi öldü. лет назад я совершил ошибку, и человек погибли.
Bu şehirde sekiz buçuk milyon kişi var. В городе восемь с половиной миллионов человек.
Bir kişi bile yani birisi bile, bana bağış için teşekkür etmedi. Знаешь, ни один человек ни один не поблагодарил меня за пожертвование.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.