Beispiele für die Verwendung von "lükse sahip" im Türkischen

<>
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Güvenmek artık lükse kaçıyor. Доверие сейчас - роскошь.
Benim oyum olmazsa, çoğunluğa sahip olamayacak mısın? Без моего голоса у тебя не будет большинства?
Beyaz şortlu, Ken bebeği saçlarına sahip hoş bir çocukla çıkmanın hiçbir yanı yanlış değil. А что такого плохого в милом парне в белой рубашке и причёской как у Кена?
Varlık sahibi olmanın tek onurlu yolu ona doğuştan sahip olmak. Единственным достойным способом накопить богатство это получить его после рождения.
Kalbime, aklıma ya da ruhuma asla sahip olamazsın. Вам никогда не получить моего сердца и моей души.
Şu anda, günümüzde sahip olduklarımızdan üslü katlar seviyesinde daha hızlı işlem yapabilen bir süper bilgisayar üzerinde çalışıyorum. Прямо сейчас я работаю над суперкомпьютером, производительность которого по порядку возрастания величин быстрее, чем что-либо сегодня.
Tüm bunlara sahip olmak için çok şey harcadın. Ты потратил много времени пытаясь получить всё это.
Fakat bir katil içgüdüsüne sahip değil. Но у нее нет инстинкта убийцы.
Öncelikle, Böyle bir kıyafeti giymek için yeterli bacaklara sahip değilim. Ну, во-первых у меня нет ног подходящих под это платье.
Ve o da o şansa sahip. И у неё был этот шанс.
Ve senin gözlerine sahip olacak. " У нее будут твои глаза. "
Bu makine'daki en üst düzey teklonojiye sahip. Эта машина обладает всеми передовыми технологиями -х.
Hayır, hayır, o gerçeğine sahip. Нет, нет, у него настоящая.
Kurtarma ekiplerinin raporuna göre kabinde meydana gelen arıza nedeniyle ile yolcu kapasitesine sahip uçak kaza yaptı. Спасатели официально сообщают, что салон был оснащен для такой перевозки и может вместить -12 пассажиров.
İhtiyacın olan aletlere veya anlayışa sahip değilsin henüz. У тебя пока нет понимания, которое необходимо.
Hayatında her türlü üstünlüğe sahip olan ama bundan yararlanmayı seçmeyen tipte. Кто имеет множество преимуществ в жизни но не хочет продвигаться дальше.
Ziyan edecek o kadar özgürlüğe sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuşum. Я уже забыла, каково это иметь свободу и тратить её впустую.
Filmin üzerinde ne kadar bir etkiye sahip olacaklar? Большое ли влияние они будут над ним иметь?
O miktarda bir paraya sahip değilim. У меня нет такого количества денег.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.