Beispiele für die Verwendung von "olan şeyler" im Türkischen

<>
Bir adamın hayatından daha fazla tehlikede olan şeyler var. На карту поставлено больше, чем жизнь одного человека.
Benim hayal gücüm gerçek olan şeyler ile tanımlı, Melissa. Моё воображение - ничто по сравнению с фактами, Мелисса.
Cidden, buzdolabımın altında daha iyi tadı olan şeyler var. Серьезно, у меня в холодильнике есть и повкуснее еда.
Yeni olan şeyler kötüdür. Все новое - плохо.
Bu dünyada yanlış olan şeyler var, Hiro. В этом мире есть неправильные вещи, Хиро.
Yeniden sahneleme yapıyorlar, ama hepsi gerçekte olan şeyler. Пускай они делают эффекты, просто такое могло быть.
Kutsal olan şeyler adına, şimdi noldu? Во имя всего святого, что теперь?
Bak işte, siz New Yorklular ülkenin geri kalanın olan şeyler hakkında hiç bir şey bilmiyorsunuz. Видите, вы в своем Нью-Йорке вообще не знаете, что происходит в других частях страны.
Ama askerlerimize yapılan bu saldırılar, nadiren olan şeyler değildir. Все эти нападения на наших солдат не так уж редки.
Affedersin, tekrarlayıp duruyorum ama bu dökümanlarda var olan şeyler... Извините, я перебил. То есть, эти документы показывают...
Kendisi için iyi yada kötü olan şeyler için takıntılı. Она помешана на разделении вещей на плохие и хорошие.
Hayatında olan bir şeyler var. Что-то происходит в твоей жизни.
Hâlen hapiste olan blog yazarlarına ışık tutmak amacıyla "İsimleri Var" adındaki seriden çıkış makalemizi geçen hafta yayınlamıştık. На прошлой неделе мы опубликовали нашу первую статью из серии "У них есть имена", в которой мы надеемся выделить каждого из блогеров, в настоящее время находящихся в тюрьме.
Fakat bir insan nasıl yıldan fazla süren, gördüğüm, bir cerrahın bile görmeye alışamadığı şeyler karşısında sessiz kalabilir? Но как же молчать, когда вот уже лет я вижу такие вещи, к которым не может привыкнуть даже хирург?
Bir İngiliz vatandaşı ve futbol taraftarı olarak, dünyanın her köşesinde kitlesel olan futbola nispeten Filipinler'de basketbolun bu kadar rağbet gördüğü konusunda her zaman şaşmışımdır. Как англичанин и фанат футбола, я всегда немного удивлялся, почему баскетбол настолько здесь популярен, в отличие от футбола, который широко распространён в остальной части мира.
Ama içimde bir şeyler değişmişti. Но что-то изменилось во мне.
Global Voices'da bu makalenin yazarı olan Joey Ayoub, dünyanın dört bir yanından politik ve dini kişiler ile halk figürü, gazeteci, editörlerden oluşan'e yakın kişinin bulunacağı uluslararası "Soykırım Suçuna Karşı" adındaki foruma katılacaktır. Автор данной статьи в Global Voices примет участие в международном форуме "Против преступления геноцида", в котором примут участие более человек со всего мира, включая видных политических, религиозных и общественных деятелей, журналистов и издателей.
Bayağı saçma şeyler dönüyor burada. Тут проходят какие-то безумные вещи.
Uzun süredir ihmal edilen ABD toprağı olan Porto Riko ve ekonomisi turizme bağlı olan ABD'nin Virgin Adaları üzerinde geçen bir hikaye. Но * таким же является * и то событие, когда ураган проходит прямо через Пуэрто - Рико, территорию, на которую США уже долго не обращают внимания, а также через Виргинские острова, другой район США, выживание которого напрямую зависит от туризма.
Spa merkeziyle ilgili bir şeyler mi duydum? Я что-то слышал про поход в СПА?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.