Beispiele für die Verwendung von "onu" im Türkischen mit Übersetzung "она"

<>
Onu korkuya ve öfkeye kapıldığı bir anda vurdu. Она застрелила его в момент страха и гнева.
Gastrik baypas onu sadece dışarıdan cılız hâle getiriyor. Из-за желудочного анастомоза она выглядит тощей только снаружи.
Onu benim yazdığımdan haberi yok o yüzden kitaptan falan bahsedeyim deme. Она не знает об этом, так что не говори ничего.
Dünya ve insanlardan korkmaması için eğitirsin onu rehber bir köpek olmadan önce. Собаку учат не бояться мира людей, чтобы она стала хорошим поводырём.
Senatör Padmé aklına koyduğunu yapmak istediğinde onu durdurmak çok zordur. Сенатора Падме очень трудно остановить, если она что-то задумала.
Onu neredeyse her gün ziyaret ediyordu. Она посещала его почти каждый день.
Powell'ın annesi, son birkaç haftadır onu çok fazla görmediğini söylemişti. Şimdi sebebini biliyoruz. Мать Пауэлла сказала, что она мало виделась с ним в последние две недели.
Aslında, uyansa bile, onu tekrar koma haline döndürmeyi tercih edebiliriz. Собственно, если она очнется, мы можем вернуть ее в кому.
Onu ofisine kapatmış ve bir iksir üzerinde çalıştırıyormuş. Она скрывалась в своем офисе и готовила зелье.
Bir sebeptendir ki, İstihbarat analistleri onu yanlış yoldan kurcalıyorlar. По какой-то причине на всех аналитиков она как-то неправильно реагирует.
Onu son gördüğümde iyi görünüyordu. Она хорошо выглядела, когда я в последний раз видел её.
Aslında aşkınıza gerçekten sahipseniz onu koruyabilirsiniz. Diyeceğiniz başka bir şey var mı? Причем любовь можете оставить себе, если она у вас действительно есть.
Gidip onu çağıracak gibi davranacak sonra geri gelip kibarca bana siktir olmamı söyleyecek. Она сделает вид, что его позвала, а потом вежливо меня пошлет.
Bazen beni çıldırtsa bile, onu çok seviyorum. Даже если она иногда сводит меня с ума.
Fiyatı, 000 Sterlin olacak ve bu da onu VW Scirocco'dan daha pahalı yapar. И она будет стоить $ что делает ее более дорогой, чем VW Scirocco.
Sonra kontrol etmek için odaya döndüğümde onu küvette ölü halde buldum. Позже я решил проведать ее. А она лежала мертвая в ванной.
O hapse girdiğinde, onu görmenin ne kadar zor olduğunu göreceğiz. Что ж, посмотрим, насколько крута она будет в тюрьме.
O zaman kim alacak onu? Nasıl karar vereceğiz? Так кому она достанется, как мы это решим?
Sen ve ben, Tracy Strauss bizi öldürmeden, biz onu öldüreceğiz. Мы с вами убьем Трейси Штраус прежде, чем она убьет нас.
Bundan daha çok, bir dahakinde kim olarak karşımıza çıkacak onu düşünüyorum... Думаю, важнее кем она будет, когда появится в следующий раз?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.