Beispiele für die Verwendung von "park etmiş bir" im Türkischen

<>
O kadarla kalmıyor, elektriği olmayan binanın önüne park etmiş bir elektrikçi kamyoneti. Не только. Это аварийка припаркованная у здания, в котором вообще нет электричества.
Park etmiş bir araca çarptığım işte o andı. И тут же въехал в машину на обочине.
Sahibinin geçen hafta şehrin öbür yakasında.... öldürüldüğünü göz önünde bulundurursak.... epeyce seyahat etmiş bir telefon bu. А телефон круто путешествует, учитывая, что его владелец был убит на другом краю города неделю назад.
Onu çalmış. Bir yere park etmiş. Bulunduğu yere bomba düşecekmiş. Он его украл, припарковал там, где упадёт бомба.
Bir arkadaşa veda etmiş bir diğerini gömmüştüm. Попрощался с одним другом и похоронил другого.
Park etmiş arabaları ve arabalardan inenleri seyredip kendimi eğlendiriyordum. Etrafta çok fazla çocuk ve güzel kızlar vardı. Я развлекался, разглядывая машины и людей, выходящих из трамвая, и детей, и девушек.
Devlet iflas etmiş bir işletmeyi destekleyemez. Правительство не должно помогать провальному бизнесу.
Bu lavuk niye benim yerime park etmiş? Что дерьмо делает на моём стояночном месте?
Beni terk etmiş bir adamla düğünde yan yana oturacağım. Boş ver Roz. Вот я на свадьбе, сижу напротив парня, который меня бросил.
Bir görgü tanığı Bay Walsh'ın arabasını Keating'lerin evinin önüne park etmiş halde gördüğünü söyledi. Свидетель сообщил нам, что видел машину мистера Уолша, припаркованную у дома Китинг той ночью.
Zamanım yok. Jacinda Ferrari'yi kötü bir yere park etmiş. Джасинда припарковала Феррари во втором ряду в зоне разгрузки.
Pahalı arabasını, ayrıcalıklı bölüme park etmiş. Его дорогущий автомобиль припаркован на специальной стоянке.
Karşıda oturan kadının dediğine göre dün yolda park etmiş yeşil bir araba varmış. По словам женщины через дорогу вчера была припаркована зеленая машина на подъездной дорожке.
Şu araba Jack'in evinin önüne mi park etmiş? Это что, перед домом Джека припаркована машина?
Neden Kramer ormanlık bir yere arabayı park etmiş? Зачем Крамеру надо было парковать фургончик в лесу?
Biri, arkaya park etmiş yeşil bir minibüs görmüş. Кто-то видел зеленый фургон, припаркованный у черного хода.
Sadece bir ambulans park etmiş. Теперь там припаркована только скорая.
ki Idaho'nun kendisi koca bir park sayılır. хотя Айдахо вообще-то - один огромный парк.
Boş bir park alanına gidersek ne olur? А может, поедем на пустую парковку?
Film dükkanının kamerası yoktu ama bir güvenlik kamerası bir başka park alanını izliyormuş ve birkaç kare yakalamış. У видео магазина нет камер, но одной, которая снимает парковку, удалось захватить пару кадров.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.