Sentence examples of "söyleyeyim" in Turkish

<>
Pekala, sana şu anda nasıl göründüğünü söyleyeyim. Я скажу тебе, как это выглядит сейчас.
Sana başka ne düşündüğümü de söyleyeyim mi? Сказать вам, что я ещё думаю?
Sana kadınlar hakkında bir şey söyleyeyim, Bennett. Я расскажу тебе кое-что о женщинах, Беннет.
Ve sana bir şey söyleyeyim: o kaskı hemen kafana tak. Я тебе вот что скажу, надень этот чёртов шлем немедленно.
Sana şunu söyleyeyim Omar, iyi şeyler de olur. Я говорю тебе, Омар, хорошие вещи случаются.
Sana şunu söyleyeyim, Pearson, son beş yıl çok zorlu geçti. Должен тебе сказать, в Пирсон последние несколько лет были довольно тяжелыми.
Sana bir şey söyleyeyim mi? Sen de kan elması satıyorsun. Знаешь, что я тебе скажу И ты продаешь кровавые алмазы.
Size bir şey söyleyeyim, Bay Sullivan. Я вам кое-что объясню, мистер Салливан.
Ama sana bir şey söyleyeyim, kuzen. Но позволь кое-что тебе сказать, кузен.
Eğitim sistemi hakkında sana bir şey söyleyeyim. Позвольте рассказать Вам кое-что о системе образования.
Yemek masama otur da sana menüde neler olduğunu söyleyeyim. - Yapma ama... Садитесь за мой обеденный стол и позвольте рассказать, что сегодня в меню.
Sam'e sen mi söylersin, ben mi söyleyeyim? Ты хочешь сказать Сэму или мне это сделать?
Uzun mesafe ilişkisini korumanın oldukça zor olduğunu size söyleyeyim. Скажу тебе, поддерживать отношения на расстоянии очень тяжело.
Odanı alacağım, sana nedenini söyleyeyim. - Nedenmiş? Ещё как получу, и я скажу тебе почему.
Şunu söyleyeyim, gerçek vakalar çok nadirdir. Должен сказать, настоящие случаи чрезвычайно редки.
Benim yanıma dışarı çıkar mısınız, ben de sizi neden durdurduğumu söyleyeyim. Можете со мной отойти, я расскажу, за что остановил вас?
Ve sana şunu söyleyeyim, o adam gözünü bile kırpmıyor. И я вот что скажу, этот чувак не моргает.
Şu kadarını söyleyeyim, burada epey isim var. Должен вам сказать, что тут много имён.
İzin verirseniz gidip Bayan Caswell'e söyleyeyim. Извините, пойду скажу мисс Кэсвелл.
Bana soracak kadar beni iplemiyormuş gibi göründüğünden bu yana, söyleyeyim sana, ortadan kayboldular. Учитывая, что ты и не подумал спросить меня, я скажу тебе. Они исчезли.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.