Beispiele für die Verwendung von "seçim yapmak" im Türkischen

<>
Arkadaşlarımla senin aranda bir seçim yapmak zorunda kalırsam onları seçerim. Если выбирать между друзьями и тобой - я выберу друзей.
Evet, bu harika çocuklar arasından seçim yapmak zorunda olduğunuz için kesinlikle sizin yerinizde olmak istemezdim. Да, не хотела бы я быть на вашем месте. Нужно выбирать между такими чудесными детьми.
Üzgünüm ama müzik ve ailen arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaksın. Мне жаль, но придётся делать выбор между музыкой и семьёй.
Bir seçim yapmak zorundasın John. Тебе нужно выбрать, Джон.
Tüm bunlar bittiğinde bir seçim yapmak zorundasın. Когда все закончится, вам придется выбирать.
Solo kariyer ve arkadaşları arasında seçim yapmak zorunda. Ему пришлось выбирать между сольной карьерой и друзьями.
Seçim yapmak zorundasın, Nancy. Тебе надо выбрать, Нэнси.
Yani şimdi herkes, düğüne gelmekle çalışmak arasında bir seçim yapmak durumundalar. И теперь людям приходится выбирать - ехать на нашу свадьбу или работать.
Hayatımızın tam ortasındayız, ve bir seçim yapmak zorundayız. Мы стоим на перепутье и должны сделать свой выбор.
Fakat, seçim yapmak zorundaysam, bunu yapamayacağımı düşünüyorum. Но если придётся выбирать, думаю, я смогу.
Seçim yapmak ne büyük lüks. Какая роскошь - иметь выбор.
Homer, seçim yapmak zorundasın. Гомер, ты должен выбрать.
Sağlıklı bir seçim yapmak için, ikinizle de görüşmeye devam etmeliyim. Чтобы сделать осознанный выбор, я должна продолжать видеть вас обоих.
İki gay baba arasında seçim yapmak gibi olur. Это как выбирать между двумя моими отцами геями.
Hayır, seçim yapmak istemiyorum. Нет. Я не хочу выбирать.
Chris, seçim yapmak zorundasın. Крис, тебе придется выбрать.
Bir seçim yapmak zorundayız, kızlar. Сестры, нам нужно сделать выбор.
Han, pişman olacağı bir seçim yapmak üzere. Хан собирается принять решение, о котором пожалеет.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Kolay bir seçim oldu. Было просто принять решение.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.