Beispiele für die Verwendung von "terkedilmiş bir" im Türkischen
Devil's Tower Madencilik için elimizdeki tek iş adresi aslında terkedilmiş bir hastane.
Вот только по юридическому адресу "Девилз Тауэр" находится заброшенный госпиталь.
Kuzey kutbunda soğuk savaş zamanından kalma terkedilmiş bir radar istasyonu.
Это заброшенная радиолокационная станция времен холодной войны за полярным кругом.
Havaalanından senin işyerin çok uzak değil. Eski ve terkedilmiş bir depo var.
Недалеко от аэропорта, где ты работаешь есть старый, заброшенный склад.
Soğuk Savaş yıllarından kalma terkedilmiş bir sığınakta.
В заброшенном противоядерном бомбоубежище времен Холодной войны.
Erkek arkadaşı Kate'i hafta sonu için Paris'e götürüyor benim sevgilim ise beni terkedilmiş bir taşocağına.
Мою подругу Кэт, везут на выходные в Париж, а меня на заброшенный карьер.
Ve dört gün sonra, arabaları Meksika sınırında terkedilmiş olarak bulunmuş.
А четыре дня спустя их брошенную машину нашли около мексиканской границы.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin.
Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok.
Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Gezegenin çoğunluğu okyanusla kaplı, yüzeyde, terkedilmiş durumda çok sayıda ağır hidrojen işleme tesisi bulunuyor.
Большая часть планеты покрыта океаном, на поверхности которого есть несколько заброшенных платформ по производству дейтерия.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum.
Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.
In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.
Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.
Werbung