Beispiele für die Verwendung von "ters çevrilmiş" im Türkischen

<>
Ters çevrilmiş bir nedime elbisesi giyiyorum. Я ношу наизнанку платье подружки невесты.
Kalbindeki bütün damarlar ters çevrilmiş olacak. Все сосуды его сердца будут перевёрнуты.
Sonra ters çevrilmiş çamaşır makinesini hatırladım. Затем я вспомнил перевернутую стиральную машину.
Yarışmanın logosu, dikey olarak ters çevrilmiş ses dalgalarından oluşan bir sabah yıldızı etrafında temelleniyor. Логотипом конкурса - утренняя звезда, сделанная из вертикально перевёрнутых музыкальных волн.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor. Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Askerlerle çevrilmiş bir köprüde, darmadağın bir halde bırakmıştın beni! Это ты бросил меня на мосту в окружении целой армии!
Öyleyse ters giden bir şeyler var. Да. Значит что-то здесь не так.
Ve her şey o zaman başladı, bir şeylerin ters gittiğini biliyordum. Когда все это началось, я поняла, что что-то не так.
Ama bir şeyler ters gidiyor. Но что-то идет не так.
Lânet olası konteynırların hepsi ters dönmüş. Чёрт, весь багаж вверх дном.
Bazen işler ters gidebilir. Иногда все кончается плохо.
Umarım ters bir şeyler yoktur. Надеюсь, ничего не случилось.
Ayrıca, şu da var ki bir şey ters giderse hazır olmuş oluruz. Так что пожалуйста, Если что то пойдет не так мы будем готовы.
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama ters giden bir şeyler var. Не знаю, как, но что-то не так.
Ama ne zaman bir kadınla bunu yaşasam onun yanında kendimi rahat hissetsem, her şey ters gidiyor. Но если такое вдруг случается,.... если мне хорошо с женщиной, все обычно идет наперекосяк.
Seks olmaması durumu sende ters etki yaptı. Отсутствие секса произвело на тебя обратный эффект.
Eğer işler ters giderse diye Bir yedek plana sahip olmak her zaman iyidir. Вам всегда нужен запасной план на случай, если что-то пойдет не так.
Ve giydiği elbiseler ters yüz edilmişti. Вся ее одежда была одета наизнанку.
Sence anlaşma ters gider mi? Думаешь, сделка плохо пахнет?
Ben onaylamadığım halde yine de yaparsan, bir şey ters giderse... Но если что-то пойдет не так, а я был против...
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.