Beispiele für die Verwendung von "verdiğin" im Türkischen

<>
Bana da fırsat verdiğin için sağ ol. Спасибо, что дал мне шанс тоже.
Hatta senin bile çok değer verip, kilisede yanına oturmasına izin verdiğin biri. Таким достойным, что ты позволила ему сидеть на нашей скамье в церкви.
Bu piçi yakalamak için bana verdiğin bu şansa minnettarım. Спасибо, что дали мне шанс поймать этого ублюдка.
Ama verdiğin kararlar Daphne ve Bay'i de etkiliyor. Но твои решения влияют на Дафни и Бей.
Küçük, tatlı Gretel'e verdiğin şu pusula vardı ya seni bulmasını pek de sağlamadı, değil mi? Компас, который вы дали малышке Гретель, не помог ей вас найти. Какая жалость, правда?
Odanda isim verdiğin başka bir şey var mı Dee Dee? Ты ещё чему-нибудь дала имена в своей комнате, Ди?
Umarım ki başkasına verdiğin söz zamanın eziciliğine karşı dayanır. Ve Y2K, çünkü biliyorsunuz, çok kötü olacak. Надеюсь, ваши обеты друг другу пройдут испытания временем и начало миллениума, который как говорят будет тяжелым.
Tanrım, bana hayatımı verdiğin için sana teşekkür ederim. Боже, спасибо, что подарил мне мою жизнь.
Bu gece bana çalma fırsatı verdiğin için teşekkür ederim. Большое спасибо, что позволила мне сыграть сегодня вечером.
Bu bir yeminli yazılı ifade, Gerard'a verdiğin paranın ödünç para olduğunu belirtiyor. Письменные показания, подтверждающие, что ты дал Жерарду те деньги в долг.
Bana verdiğin örneği analiz ettim, şu dili olamayan kıza ait olan. Pardon. Я исследовал мазок, который ты дала мне, от девочки без языка.
Bana bir şans daha verdiğin için teşekkür ederim. Спасибо, что дала мне ещё один шанс.
Bana ikinci bir şans verdiğin için çok sağ ol. Спасибо, что дал мне второй шанс, приятель.
Yapmaya karar verdiğin şey çok cesurca ve güzel bir şey. То, что ты решил сделать - смело и прекрасно.
Sadece, filminde bana da rol verdiğin için sana ne kadar müteşekkir olduğumu söylemek istiyorum. Я просто хочу сказать как я ценю что вы дали мне шанс работать с вами.
Bu bir aile meselesi Ter, verdiğin söz sikimde bile değil. Это семейное, Тер, и мне плевать на твои обещания.
Şükürler olsun Tanrım, bana bu şansı verdiğin için. Спасибо, Господи, что дал мне эту возможность.
İlk iş olarak yapmaya karar verdiğin şey şehrin en büyük uyuşturucu çetesinin peşinden gitmek miydi? И первое, что ты сделал, - решил пойти против крупнейшего нарко-картеля в городе?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.