Sentence examples of "yapma" in Turkish

<>
Eğer bu işi bitirmeye yardımı olacaksa biz de aynı şeyi yapma niyetindeyiz. Мы готовы сделать то же самое, если это поможет решить проблему.
Yapma ya, senin deneyimde biri kanıt hakkında konuşuyor yahu! Да ладно, мужик с твоим опытом говорит об уликах!
O bana yapma derdi ve ben yapardım. Он запрещал делать, а я делал.
Yapma, K. Warren, gerçek af programına bir bak. Бросьте, К. Уоррен, взгляните на реальную программу амнистии.
Yapma, bu senin miden için bir sanattır. Давай, это как искусство для твоего желудка.
Başka bir deyişle, kıçının üstünde otur ve gün boyunca hiçbir şey yapma. То есть, сиди на своей заднице и ничего не делай целый день.
Bana Max'in durumunu ya da herhangi bir şeyini anlamam gerektiğinin açıklamasını yapma. Не надо мне объяснять, что я должна вникнуть в положение Макса.
Burada bekle ve bir bok yapma. Стой здесь и ничего не делай.
Bir noktaya kadar haklısın Peggy tamam ama yapma şimdi. До определенного момента, но Пегги, ну же.
Yapma baba, bu konuyu daha önce de konuştuk. Перестань, папа, мы уже говорили об этом.
Yapma, makineler suç nedir bilmez, Ajan Scully. Перестаньте, машина не знает обвинений, агент Скалли.
Yapma, o somurtkan dış görünüşünün altında bir şeyler olmalı. Хватит, должно же что-то скрываться за этой угрюмой внешностью.
O Kanarya Adaları alanının en büyük alana sahip stadyum yapma, 107 x 70 metre boyutları vardır. Он имеет размеры 107 х 70 метров, что делает его стадион с самой большой площадью области Канарских островов.
Sonja, ölmekte olan bir çocuğa bir iyilik yapma şansın var. Соня, здесь твой шанс сделать что-нибудь доброе для умирающего мальчика.
Yapma Tanya, insanlar burada uyumaya çalışıyor. Да ладно, люди тут пытаются спать.
O senin kardeşini öldürmüştü. Öyle sahte üzgün suratı yapma hiç. Он убил твоего брата, не стоит делать печальное личико.
Ama tek nedeni Bayan Lemon'ın tek başına bir şey yapma kabiliyetinin olmaması. но только потому что мисс Лемон не в состоянии ничего сделать самостоятельно.
Yapma Howard, Bernadette, ikiniz de bilim insanısınız yardım edin bana. Да ладно, Говард, Бернадет - вы же ученые Помогите мне.
Bir seçim yapma zamanı, Adelle ve Bay Brink. Пришло время делать выбор, Адель, мистер Бринк.
Kendimi yaşayan, nefes alan bir ölümlü yapma fırsatını gördüm. ve "Neden olmasın?" diye düşündüm. Я увидел возможность сделать себя живым, дышащим смертным и подумал "А почему бы и нет?"
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.