Beispiele für die Verwendung von "yere sermek" im Türkischen

<>
Onun yere sermek zorundaydım. Мне пришлось уложить его!
yıl boyunca Dadaab ve Kenya'daki tutsaklık benzeri yaşamından sonra, halen kampta yaşayan kız kardeşleriyle birlikte daha barışçıl bir yere yerleşmeyi, artık yeni bir hayata başlamayı umuyor: Пробыв в Дадаабе как в ловушке года, Фиш надеется переселиться в менее опасное место со своими дочерьми, которые до сих пор живут в лагере. Он хочет начать новую жизнь.
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Af çıkarttırıyoruz ve bir avuç kredi çipiyle istediğimiz bir yere uçuş hakkı alıyoruz. Мы получим амнистию, кредитные жетоны, и возможность улететь, куда захотим.
Başka bir yere de atılmış olabilir. Или его могли скинуть куда-то еще.
İstediğin herhangi bir yere gidebilirdin. Ты мог уехать куда угодно.
Her sabah erken kalkıp bir yere gitmek için bir nedeninin olması harikadır. Здорово, когда есть куда идти утром или причина встать с кровати.
Bizi daha güzel bir yere götürmek istiyorlar. Они хотят забрать нас в лучшее место.
Evet, Ruby'nin şeytanı her yere yayılıyor. Ага, Силы Зла Руби расползаются повсюду.
Daha önce yanlışlıkla sikimi bir yere soktuğumu hatırlamıyorum. Я свой член никуда по ошибке не вставляю.
Kurbanı kaçırdı, başka bir yere götürdü, ve cesedi apartmanının önüne bırakmak için tüm yolu geri döndü. Он похитил ее, куда-то увез, а затем вернулся, чтоб выбросить тело прямо перед ее домом.
Onu çalmış. Bir yere park etmiş. Bulunduğu yere bomba düşecekmiş. Он его украл, припарковал там, где упадёт бомба.
Toothless'i güvenli bir yere götür. Отведи Беззубика в безопасное место.
Bak, hiçbir yere gitmiyoruz, tamam mı? Послушай, мы никуда не идем, ясно?
Bu miktarda bir parayı bir yere yatırıp öylece bırakmazlar, değil mi? Не может программа взять такую сумму И просто оставить в одном месте.
Apartman dairesinden taşınıp, eski oturduğun yere gidebilirsin. Переехать из квартиры и вернуться на прежнее место.
Onu hiç bir yere götürmüyorsun. Ты никуда ее не возьмешь.
Seni balığın olduğu yere götürür. Она покажет, где рыба.
Birkaç geceliğine kalacak bir yere ihtiyacım var. Мне нужно где-нибудь остаться на пару ночей.
Buna bakmam gerek, bu gece onun evinde kalacağım da anahtarı bir yere bırakacaktı. Надо ответить. Я сегодня у него ночую, он должен был оставить где-то ключи.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.