Sentence examples of "yetenek" in Turkish

<>
Oakridge Okulu yetenek şovu beş dakika içinde başlayacak. Конкурс талантов школы Окридж начнется через пять минут.
Sergilenen bu kadar yetenek ve herkes birini becerebilmek için burada. Он выставил свой талант, а все только трахаться хотят.
Akkor haline gelmiş karmaşık bir yetenek ve için işlemiş kusurlar yalnızca bir şekilde son bulabilir. "Клубок потрясающего таланта и врождённых недостатков характера, который может привести к одному концу:
Ve Caroline, yetenek yarışmasında tuvalette altı dakikalık mahremiyet hakkı kazandı. А Кэролайн выиграла шесть минут уединения на унитазе в шоу талантов.
Bir yetenek olsa da, aramızdaki bu bağ... И хотя это дар, связь между ними...
Hile yok, silah yok. Sadece yeteneğe karşı yetenek. Без уловок, без оружия, навык против навыка.
Clark, benim sahip olduğum tek yetenek, Borsa ile uğraşmak ve yanlış kadına aşık olmak. Кларк, единственные способности, какие есть у меня - планирование покупок и преследование неправильных женщин.
Bu yetenek çok Nen gerektiriyor. Эта способность требует много Нэн.
Bazen aşk ile yetenek arasında seçim yapman gerekir. Иногда нам приходится выбирать между любовью и талантом.
Ve şimdi yarışmanın yetenek bölümüne devam ederken... А теперь, продолжение нашего конкурса талантов...
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bir yetenek seçtin mi? Извини, что мешаю, но ты уже выбрал талант?
Bayanlar, baylar, sırada, harika iki yetenek var. Леди и джентльмены, дальше у нас два замечательных таланта.
O yıl esmer tenli bir kız defa üst üste yerel yetenek yarışmasında birinciliği kazandı. В том году девочка с темной кожей выиграла первое место в местном шоу талантов.
2005 yılının sonlarında Televizyon yetenek gösterisi "Operación Triunfo "'na katılmıştır. Она стала известна широкой публике в конце 2005 года во время участия на шоу талантов "Operacion Triunfo" на телеканале "Telecinco".
Bu kızlar hayvanları temizlemekle ilgili yetenek ve bilgilerini, göstermek zorundalar. Эти девушки должны показать свой талант и знания в разделывании животных.
Ve bu büyük bir yetenek kaybı olurdu. А это было бы потерей великого таланта.
Yetenek gösterisi için yeni bir kıyafet almak zorundaydık. Мы должны купить новое платье для шоу талантов.
2010 yazında, İngiltere'deki Kanal 5 ekranlarında "Glee" nin başarısından ilham alan bir reality yetenek gösterisi olan "Don't Stop Believing" yayınlandı. Летом 2010 года Channel 5 в Великобритании выпустил в эфир "Don" t Stop Believing "- шоу талантов, вдохновлённое успехом" Хора ".
2010 yılında, o yetenek gösterisi bir yargıç olarak atandı, "Indonesian Idol". В 2010 году она была назначена в качестве судьи на шоу талантов, Индонезийский идол.
2003 yılında, o dans ve oyunculuk ABD'nin Batı Bölgesi kazanan, Yetenek America yarışmasında yarıştı ve uzun süre döküm yönetmen / yönetici Gary Shaffer tarafından keşfedilmiştir. В 2003 году Хэйли участвовала в конкурсе талантов Америки, победила в западном регионе Соединенных Штатов в танцевальном и актёрском мастерстве и была замечена кастинг-менеджером Гэри Шаффером.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.