Sentence examples of "В свете" in Russian

<>
Мама ждет тебя в свете. Annen seni ışığın içinde bekliyor!
В свете этой и других критик фокус исследований сместился от подтверждения против опровержения к исследованию, проверяют ли люди гипотезы информативным путём или неинформативным, но положительным. Bu ve diğer eleştirilerin ışığında araştırmanın odağı yanlışlamanın karşısında doğrulama olmaktan çok kişilerin varsayımları bilgi içerecek yöntemlerle ya da bilgi içermeyecek ama olumlu yöntemlerle sınayıp sınamadıkları üzerine doğru yönelmiştir.
Изучение облика современной иммиграции и роста антифашистского движения в свете жестокости на улицах. Sokaklarda yaşanan şiddetin ışığında modern göçün esas yüzünün ve anti-faşist hareketteki artışın incelenmesi.
И видел, как она идет в свете автомобильных огней. Ve sonra onu araba farlarının ışığı altında yolda yürürken gördüm.
В свете новых улик и показаний Камилы с Ронни Варгаса сняли все обвинения. Yeni deliller ve Camila'nın görgü tanığının tanımı ışığında Ronnie Vargas'ın davasında yürütme durduruldu.
Я красивая в свете свечи? Arkamda ışıkla güzel görünüyor muyum?
Но, в свете его многолетней службы и некомпетентности деревенского прокурора Я снимаю все обвинения. Ama, hizmetlerinin ışığında, ve bu yeteneksiz savcıyla korkarım ki tüm suçlamaları düşürmek zorundayım.
Я увидел вас здесь, вы так очаровательны в свете спиртовых горелок... Seni burada Bunsen alevlerinin ışığı altında çok çekici görünce merak etim eğer...
Я так полагаю в свете последних событий включая мой собственный побег. Kaçış planlarım dahil her türlü olasılığı en ince detayına kadar düşündüm.
Анна хотела ребенка больше всего на свете. Bunu söyleyen birini görmeyeli uzun zaman oldu.
Что Кёрк жаждет больше всего на свете? Kirk'ün dünyada en çok istediği şey ne?
Самый печальный звук на свете. İşte dünyanın en üzücü sesi.
Мардж, ты готовишь лучшие свиные отбивные на свете. Marge, dünyada ki en güzel domuz pirzolalarını yapıyorsun.
Я люблю футбол больше всего на свете, понимаешь? Futbolu dünyadaki her şeyden çok seviyorum, biliyor musun?
В сером утреннем свете все выглядело совсем иначе. Gri sabah ışıkları altında, herşey farklı görünüyor.
Не при свете дня. Özellikle de gün ışığında.
Ты единственная на свете, кто понимает. Bu dünyada beni anlayabilecek tek kişi sensin.
Но это ведь не худшая новость на свете? İyi, dünyadaki en kötü şey bu mu?
Иначе бы они повелели нам присоединиться к Катону и Сципиону на том свете. Eğer onurumuz olsaydı şu an öte dünyada Cato ve Scipo ile birlikte olurduk.
который мне нравится больше всего на свете. O benim dünyada en çok sevdiğim adam.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.